hani tozlu bir ortamda

saatlerinizi geçirirsiniz ya, burnunuzdan nefes alıp verirsiniz, tozlar burun deliklerinizden içereri girer ve tüm gün akışkan sümük ile harmanlanır ve sonra kuruyup kap olur. Sonra başlar hafiften batmaya, kendisini hissettirmeye ve dayanamaz parmağınızı köklersiniz dibine kadar, sonra tırnağınız ile hafif hamleler ile sertleşmiş ve koyulaşmış ama bir o kadarda dokusu yumuşak şekil alabilen sümük parçasını, timsahın ceylana ani yakalayışı misali birden kapıp çekersiniz dışarı, sonra elinizde top yaparsınız, oyun hamuru misalı yaydırıp tekrar top haline getirirsinizde gene atmaya kıyamazsınız,

işte inci sözlük böyle en beter durumlarda bile içinde ki sanatçıyı, içinizde ki heykeltraşı, içinizde ki sanatı ortaya çıkarır. kıymetini bilin bu sözlüğün. hepinizi gibim ve taşşağım ile selamlıyorum.