1. 1.
    0
    içeriye girince şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklendik. Heyecan içinde bir sağa bir sola koşturuyorduk. Bu harabe görünümlü barakanın içi bir saray gibiydi.
    ilk etapta heyecanımızı ve şaşkınlığımızı dindirdikten sonra içerisini iyice inceleme kararı aldık, mutlaka yiyecekte olmalıydı, zira açlıktan ölmek üzereydik. Bulunduğumuz yeri gezdikten sonra ben önde kız kardeşim arkada alt kata inen merdivenlerin yolunu tuttuk. Merdivenler bittiğinde bu kez daha büyük bir heyecan ve akıl almaz bir mutluluk vardı içimizde, bir masa ve üzerinde bu güne kadar görmediğimiz kadar çok çeşitte yiyecek. Düşünmeksizin atladık üzerine, çatlayana kadar yedik. Hatta öyleki yedikten sonra, lan soda da var mıdır acaba buralarda diye söyleniyorduk. Biraz baktık ama bulamadık.
    Güzel bir ev bulmuş karnımız doymuştu, daha ne isterdik ki? Sanırım uyku istiyorduk, evet. Çünkü çok yürümüş ve yorulmuştuk. Ama aynı anda uyuyacak kadar akılsız değildik. Kız kardeşime uyumasını benim yanında oturup bekleyeceğimi söyledim. Uyudu ve bende oturuyordum, lakin yorgunluk ve yemeğin güzelliği birleşince uyku bastırdı ve tahammül edilemez düzeydeydi. Ne olacak ki ya deyip bende uyudum...
    ···
   tümünü göster