1. 26.
    +1
    Hemen sorunuzun cevabını vererek
    başlıyalım. islamda sübyancılık
    yoktur. Öyleyse bu görüşler nasıl ortaya
    çıkmıştır diye soru aklımızı gelecektir
    elbetteki.Bu soruyu sormakta
    soranlarda sizde haklısınız.Bu tip
    sorular sorulmadığı taktirde
    meselenin doğru anlaşılamayacağı için sorunun sorulması, konunun
    incelenmesi gerekir ki böyle
    şüpheler akıllarda kalmasın. Dinimiz
    ve Kuran gerçek şekliyle
    anlaşılabilsin. ilk önce bu tip konuların çıktığı
    Peygamberimizin, Ayşe validemizle
    evliliğinden bahsedelim. Konular çok
    uzamasın diye kısa olarak anlatmaya
    çalışacağım. Anlattığım doğrultuda
    araştırmalar yaparsanız tafsilatlarını bulabilirsiniz. Buhari'de bahsi geçen
    Peygamberimizin 9 yaşında gerdeğe
    girdiği bilgisi yanlıştır.Çünkü Ayşe
    validemiz Ablası Esma'dan 10 yaş
    küçüktü. Esma hicri 73 yılında 100
    yaşında iken öldü.Öyle ise Esma hicrette27-28 yaşında idi. Ayşe
    validemiz 10 yaş küçük olduğuna
    göre hicrette 17-18 yaşında
    idi. Peygamberimizle Medine'de
    evlendiklerine göre Ayşe
    validemiz, Peygamberimizle evlendiğinde en az 19-20 yaşında
    olmalıdır. Ayrıca Ayşe validemiz Bedir ve Uhud
    savaşlarınada katılmıştır. Uhud savaşı
    Hicri 3.yıldadır.Bu savaşta Ayşe
    validemiz kılıç alarak cephede
    savaşmak istemiş fakat
    Peygamberimiz engel olmuştur.Bu bilgiler sebebiyle Ayşe validemizin
    Peygamberimizle 9 yaşında evlendiği
    doğru değildir. Talak Suresi 4. ayet şöyledir.ُْBu ayette, sizinde yukarıda
    bahsettiğiniz gibi bazı
    müfessirler, lem
    yahıdne kelimesinden yola
    çıkarak, henüz hayız görmemiş
    kızlardan da bahsettiğini söylemiş olsalar da bu yorumlarda
    yanlıştır.Çünkü lem edatı dili ve mişli
    geçmiş zamanlarda kullanılır ve
    önüne geldiği kelimeyi olumsuz hale
    getirir. Yani aslında bu kelime, henüz
    hayız görmemiş kızları değil. Hayız görmüş ve artık hayızdan kesilmiş
    kadınlardan bahseder. Malesef meal ve tefsirlerde böyle
    yanlış çeviri ve yorumlara
    rastlamaktayız. Ancak bu gibi
    durumlarda Kuran'ın kendisine
    baktığımızda doğrunun ne
    olduğunu görmekteyiz. Pekiyi birde şöyle bir soru gelirse
    aklımıza. Kuran bize evlilikle alakalı
    bir yaş bildiriyor mu?işin aslında en
    önemli tarafı burası. Tüm şüpheleri
    dağıtmaya, tartışmaları sona
    erdirmeye bir tek ayet yeterlidir.Çünkü tek tartışmasız kesin
    doğru olan söz Allah'ın
    sözüdür. Onlarda Kuran'da yazılıdır
    elhamdülillah. Nisa Suresi 6.ayete bir bakalım. Yetimleri evlenme çağına gelene
    kadar deneyiniz. Eğer
    olgunlaştıklarını görürseniz hemen
    mallarını kendilerine teslim ediniz. Bakın yukarıdaki ayette rabbimiz
    "evlilik çağından" bahsetmekte ve
    bu evlilik çağından kast
    edilenin, buluğ
    olmadığını, kendilerinde olgunluk
    görülen yani mallarını bir başkasına kaptırmayacak, parasını
    kullanabilecek dolayısıyla evini
    geçindirebilecek bir yaş olması
    gerektiğini anlıyoruz. Buluğa ermiş
    bir çocuğa mallarını verirseniz,bir
    başkaları onu kandırarak o malları elinden kolayca alabilir. Paraya,mala
    sahip olmak buluğ ile olan bir şey
    olmadığına göre evlilik çağı daha
    ilerideki bir yaştır. Rabbimiz ibrahim Suresi 4. ayette de
    Tüm peygamberleri kendilerini
    anlasınlar diye kavimlerinin diliyle
    gönderdiğini söylemekte. Demek ki
    Kuran indirildiği topluma anlaşılır bir
    dille gönderildiğine göre o dönemdeki Arapların da "evlilik
    çağı" diye bir kavramdan haberleri
    var demektir. Böylece Kuran'ın ayetleri
    doğrultusunda meseleye
    baktığımızda islamda küçük yaşta
    evlenmek diye bir şey
    olmadığını,"islam sübyancılığı teşvik
    ediyor" demenin Müslümanların akıllarını karıştırmak için çıkarılmış
    iftiralar olduğunu anlıyoruz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster