1. 1.
    +3
    Değerli kardeşimiz;
    Bilindiği üzere, Kur'an-ı Kerim bir defada bir kitap olarak indirilmemiş, olaylara göre 23 yıl zarfında gelmeye devam etmiştir. Burada söz konusu olan, Hz. Peygamberin ve ilk müslümanların müşriklerle savaş halidir. Nasıl ki, bir devlet teröristlere şöyle bir ültimatom verebilir: "Size dört ay müddet. Ya bu müddet zarfında teslim olursunuz, ya da görüldüğünüz yerde öldürülürsünüz"

    Onun gibi, Tevbe Sûresinin ilk ayetlerinde belirtildiği üzere, müşriklere dört ay süre verilmiştir. Bu müddet zarfında onlara ilişilmeyecektir. Fakat eski hallerine devam ederlerse, ölüm fermanı söz konusudur. "Onları nerede bulursanız öldürün" mealindeki ayetin son kısmı "Allah Gafur ve Rahimdir'' diyerek biter. Bununla "Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir. Siz de öyle olun" mesajı verilmektedir. Bir sonraki ayette ise şöyle denilir:


    "Eğer müşriklerden biri eman ile sana gelirse ona eman ver. Ta ki Allah'ın keldıbını dinlesin. (Müslüman olmazsa) sonra onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar bilmeyen bir kavimdir"

    Bu ayette, müşrikler hakkındaki ilahi rahmetin eserlerini açıkça görmek mümkündür. Demek ki, müşriklere bu dinin güzelliğini görmek, Allahın keldıbını dinlemek fırsatı verilmelidir. Çünkü onlar, bu dini bilmeyen bir toplumdur. Onlardan bu şekilde gelenler, islam beldesinde emniyet içerisinde yaşarlar, gezerler. Müslümanların hallerini gözlemlerler, neticede islama girmeyebilirler. Kabul etmediğinde "Sen müşriksin" denilip öldürülmez, emniyet içinde vatanına dönmesine yardımcı olunur.

    Tarihen de sabit olan budur ki, müslümanlar savaş haricinde gayr-i müslimleri öldürmemişlerdir Şayet öldüren olmuşsa, bu dinden değil, o şahsın islamı bilmeyişinden kaynaklanmıştır. Benzeri durum, gayr-i müslim ülkeler için de geçerlidir. Sözgelimi, bir müslüman yabancı bir diyara turist olarak gidip de malından dolayı öldürülmüşse, bunu o ülke insanlarının islama düşmanlığı şeklinde değerlendirmek doğru olmayacaktır. Günümüz hukuk sistemlerinin de kabul ettiği üzere, suçun şahsiliği esastır. Birisinin yüzünden başkalarını da cezalandırmak adalete aykırıdır. Kur'an bunu şöyle anlatır: "Hiçbir günahkar başkasının yükünü yüklenmez." (Necm Sûresi,, 38)
    ···
   tümünü göster