bir am uğruna heba olan hayat

bu olaydan sonra tamamen kendimi kopuk hissediyordum hayattan, aslında tam tersiymiş aslında çok daha güçlü biri olmuştum. kafa dağıtmak için farklı şeylere yönelmiştim, hiç iyi olmayan şeylere. bi arkadaşım vardı satıcıydı, ondan arada sırada ot alıyordum bildiğiniz kafa yapan ot. nasıl yapılır, nasıl edilir bilmiyordum. o kadar cahildim ki google amcaya "kova nasıl yapılır?" diye yazmıştım. ilk önce fabrikalarda yapılan plastik kovaları falan gösterdi, sonra youtube'da falan bulabildim. fabrika ne alakaydı dıbınakoyim? sonra odama kapandım, kapıyı kitledim. dediklerini tek tek yapıyordum folyoyu falan özene bezene deliyordum. titiz bir işçilik vardı. ama ordada kazık yemiştim, aldığım ot full tohumdu. ne zaman güldü ki hayat lan bize zaten? tadımız ne zaman oldu bizim? su gibi yaşıyoruz dıbınakoyim hep başkalarını yaşatıyoruz kendimiz cansız gibiyiz ne tadımız var ne tuzumuz. neyse arkadaşa ana avrat söve söve gittim adam gibi mal ver lan dedim. ters yaptı falan filanda tanıdık diye güç bela hallettik, açtım ve baktım sağlam bi mala benziyordu. ben bunlardan bi gib anlamam öyle duruyordu. neyse onu yaptım ve bir sıkıntı çıkmadı 4 tane aldıktan sonra kendimi bulutların üstünde gibi hissediyordum.