sansürsüz lise hayatımı anlatıyorum koşun

Sabah evden çıktıktan sonra direk merkezdeki metro bayisine girmiştim ama edirneye o akşam saat 7.15 e bilet vardı. Mecburen aldım evden çıktığımda saat 10 du bende akşam olana kadar hiç eve uğramayı düşünmedim onun yerine doğrudan sahile gittim. Sahile gitmeden öncede ablamın verdiği bir miktar parayla tekelden 2 kutu kırmızı tuborg, biraz ıvır zıvırla 1 paket winston light aldım. Mehmetle çocukluğumuzda beraber paramız olmadığı için aldığımız marmara adlı biralarla cebimizde bulunan tekel sigaramızla güzel çocuksu hayallerimiz eşliğinde yapmış olduğumuz muhabbetlere şahit olmuş kayalıklara geldim. ilk başta oraya geldiğimde bir an mehmeti ağzında sigarasıyla görür gibi olmuştum o an içimdeki o ekgibliğin bir kez daha farkına vardım. Kendi kendime bir yandan biramı yudumlarken mehmetin şu an yanımda olup tekrar burcuyu beraber gidip kurtarmayı o kadar istedimki heralde o an hissettiklerimi burada anlatmam çok zor. Çünkü beyler gerçekten kendisini kardeşinizin yerine koyduğunuz birinin ani ölümü insanın içinde iyileşmeyecek derin yaralar açıyor. Benimde yokluğunu hala hissettiğim mehmetin yokluğunu orada birkez daha hissederek akşama kadar orada durdum. Bazen intihar etmeyi düşündüğüm olurdu o an heralde aklımda burcunun siması belirmese o an son yapacağım şey kendimi öldürmemek olurdu. Otobüse bindim yarım saat geçmeden uyuya kalmıştım. Gözümü açtığımda edirnedeydim.