1. 601.
    0
    Salona geçtik, sarılı bir şekilde oturduk ama hiç konuşmuyoruz. Konuşmaya gerek var mı ki? Bir an da kendimizi bir yolda bulduk, ağaçlarla kaplı bir yol el ele tutuşuyoruz ilerlemeye başladık. Bu yol aslında bana hiç yabancı gelmiyor ancak daha önce buradan hiç geçmedim ama tanıyorum burayı. ilerledikçe bu yolun nereye çıkacağını kavramaya başladım, burası o nehir kenarına giden yol çocukluğuma, rahatlamaya giden yol. Ben buraya hiç bu yoldan gelmemiştim hep kendimi direkt burada hayal etmiştim demek böyle bir yolu varmış, ağaçlarla dolu. Ece’nin elini sımsıkı tutuyorum ilerlemeye devam ediyoruz, biraz sonra Ece durdurdu beni ona doğru döndüm ve sarıldık birbirimize, yüzümü okşadı bütün aşkıyla dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Rüyalarda duygular ne kadar sade ne kadar derin bu aşkı ne kadar derinlerde hissettirdi bana. Uzun-uzun baktık birbirimize, “aşkım seni çok seviyorum” dedi Ece ilk cümlemiz bu oldu. Sımsıkı sarıldık yeniden sonra da yolumuza devam ettik. O nehir kenarı her zaman güneşli ve sıcak olurdu bu yoldan ilerledikçe hava kapanmaya ve soğumaya başladı Ece’nin elini sımsıkı tutup ilerlemeye devam ettim, biraz daha ilerledik bir anda elimin boşta kaldığını hissettim arkama baktığımda elimin boştu Ece gitmişti. Yola devam etmem gerekiyordu, biraz daha ilerledim ve gideceğim yere ulaştım. Ulaştığım yer o nehir kenarı değildi bir mezarlıktı onların mezarı. En son 9 yaşındayken gitmiştim mezarlarına, sonrasında bir daha geldiğimde bir şeyleri değiştirmeden başarmadan gelmeyeceğime yemin etmiştim. Babamı ve kardeşimi ne kadar çok özlemişim, boğazım düğümlendi nefes almakta zorlanmaya başladım canım yanıyordu bir irkilmeyle bir anda uyandım. Kafama gömdüğüm yastıktan hemen kaldırdım.
    ···
   tümünü göster