1. 26.
    0
    hayattaki tek arkadaşımdı mehmet onunla mahallede mahallenin giblerinin gaza getirmesiyle kavga ettiğimizde tanıştık. birbirimizin ağzını yüzünü dağıtmıştık. ondan sonra nasıl olduysa herkes dağılmştı ve bir taşın üstünde mehmetle ikimiz oturmuştuk. burnumda kanın o demirimsi kokusuyla babama ne diyeceğimi düşünüyordum ilk önce arkadaşımın arkasına dönerken dirseğini yanlışlıkla burnuma çarptığını söyleyecektim ama daha sonra kaşımın yarıldığını farkettim. mehmet ise sakin bir şekilde umursamaz bir şekilde elindeki sopayla karınca yuvalarını kapatıyordu. mehmete babana şimdi ne diyeceksin dediğimde benim babam geçen sene inşatta çalışırken düştü ve öldü dedi. o an mehmeti kendimle kıyaslama ihtiyacı hissettim lakin galiba ben onun yaşadıklarını babam yaşıyorken yaşamıştım. o gün oyuncu kartlarıyla, misketlerle uzayıp giden bir muhabbetten sonra mehmetle ne kadar ortak yönümüzün olduğunu fark ettim ve galiba buda bizi birbirimize yakınlaştıran bir sebepti. kavgadan sonra eve gittiğimde ise babama baba mahalledeki çocuklar beni dövdü demiştim babamın yüzüme bakıp ince bir gülücük attıktan sonraki söylediği söz bunları yazarken bile bende garip bir tebessüm oluşturuyor.
    Babam: onlar seni iyi dövememiştir
    ve kulağımı çınlatan bir ses.
    mehmetle okul çıkışları genelde sahile giderdik. mehmet sigara içerdi. babasının öldüğü yıldan beri ağzından düşürmediği sigarası yine ağzındanydı ve biz sahildeki kayalıklarda durmuş yine konuşuyorduk ben elimdeki taşları oturduğum yerden suya atarken mehmet sigarasını derin bir şekilde içine çekiyordu. mehmete o an hiç aşık olup olmadığını sordum. bana dönerek evet oldum. peki kim dediğimde her zaman duyduğumda heycanlandığım bir isimdi bu ama o an bende uyandırdığı hisler heycandan farklı hislerdi kızın adı burcuydu...
    ···
   tümünü göster