1. 1.
    +2 -3
    .Başörtüsünün, islamiyetle birlikte başladığı sanılır. Oysa başörtüsü bundan beş bin yıl önce Sümerler'de ortaya çıktı. Yasal yollardan ciks yapacak kadar özgür olan sümer mabet kadınlarının başlarını örtmeleri zorunlu idi.

    Hammurabi'nin başa geçmesinden sonra bu geleneğe son verildi. M.Ö. 1500 yılında, Asur Kralı'nın çıkardığı bir yasa ile baş örtüsü yeniden yürürlüğe kondu. Başörtüsü, kutsal sınıfa dahil olan evli veya dul Sümer kadınlarıyla, yasal ciks yapan mabet kadınları için zorunluydu. Yasal ciks yapmayan sokak fahişeleriyle genç kızların ve kölelerin ise başlarını örtmeleri yasaktı..

    Bundan şu anlam çıkıyor: Evli kadınlar, dullar ve yasal ciks yapan mabet kadınları 'ahlaklı'; genç kızlar, yasal yollardan ciks yapmayan sokak fahişeleri ve köle kadınlar 'ahlaksız' ... Örtünen 'ahlaklı', örtünmeyen 'ahlaksız' değer ölçüsü sanıldığı gibi islamiyetle birilikte ortaya çıkmadı. Kökleri ta Sümerler'e, Asurlu'lara kadar gidiyor. Bugün bunu savunanlar, aslında islamiyetin değil, binlerce yıl önceki Sümerler'den Asurlu'lardan, hatta Yahudilerden kalma değer yargılarını savunuyorlar.

    Bu geleneği Yahudiler, Asurlu'lardan almış, onlardan da Müslümanlara geçmiş. Yahudi kadınlar, başörtüsünü perukla değiştirmişler. Genç kızken başları açık dolaşan Yahudi kadınlar, evlendikten sonra saçlarını traş ettiririp onun yerine peruk takarlarmış. Müslümanlar, bir çok inanç ve gelenekleri gibi, başörtüsü geleneğini de Yahudilerden almışlar. Yaptıkları değişiklik ise, peruk yerine, yeniden başörtüsünü kullanmaktan ibaret kalmış..
    ···
   tümünü göster