1. 26.
    0
    yaz geldi. 19 haziran 2005. öss'yi ilk kazanamadığım tarih... hiç unutmam... hayate hanım ilköğretim okulu'nun 1. katında en ön sırada girdim sınavı. barajı biraz geçtiğimi 1 ay sonra falan öğrenecektim. yayla vakti gelmişti. annemler gidecekti. kalmam gerektiğini söyledim, babam kalma dedi, kalacağım dedim. annem karışma kalsın dedi; kaldım...

    alt katımızdaki markette çalışmaya başladım. tek yaptığım, turistlere içki satmaktı, raf dizmiyor, temizlik yapmıyor, toptancıyla muhatap olmuyordum. sadece kasaya bakıyor ve içki satıyordum. çılgın gibi votka satıyordum. danimarkalı bir kız vardı, emma'ydı sanırım adı. her gün 4 tane beck's ve bir paket more alıyordu. onunla konuşuyorduk, bazen marketin arkasındaki hususi bölümde oturup bira içiyorduk. birkaç tane içince kendini salıveriyor, yüksek sesle konuşmaya başlıyordu. bir gün yine bira içerken, eline birkaç badem aldı bana yedirmeye başladı. yedim, kendisi de yedi. sonra bir badem aldı, ucundan ısırdı, dudaklarıma yaklaştı. çok güzeldi, sarhoştum, dudakları dişlerinin üstünü örten bir et yığınıymışçasına kalın ve kırmızıydı... kaçamayağımı sandı, yaklaştı, ellerini enseme zütürdü...

    ayağa kalktım, uzaklaştım, yapamam dedim. benim sevgilim var dedim. benim de var ama şu an o yok biz varız dedi. o an çok garip hissettim, aslında hiç olmayan, hiç görmediğim birinden bahsettiğimi fark ettim ve yapacak isem bile yapmamaya karar verdim. o şu an burada, yapamam dedim... güldü, bana sarıldı; özür diledi... onu çok merak ettiğini ve onun çok şansı birisi olduğunu söyledi...

    gülüştük. anlat dedi, neye benziyor; adı ne...

    gülümsedim...

    "-i see an endless ocean in her eyes... "

    hayatımda ilk kez bu cümleyi samimi bir şekilde söylüyordum. üstelik öpüşmeden hemen önce değil, binlerce kilometre ötede olan birisi için... evet, onun gözlerinin içinde bir okyanus sonsuz bir okyanus görüyordum... gözleri maviydi, ve o mavilik derdi...

    Beni uykudan uyandırır uyandırmaz
    Dünyanın bütün huyları yüzünde
    Ben bunlardan birini seviyorum en çok
    Sana bir nar kesip uzatıyor ya doğa
    Tutsam tanelerini
    Sevincin gözyaşları derdim buna.

    Bir süre bakışıyoruz karşılıklı
    Ben uykudan uyanır uyanmaz
    Benimle şiir gibidir bu
    Tam karşımda ama yazılmamış
    Durmadan bileniyor aklımda.

    Seni unutarak baktığımda bile
    Dünyanın her yerlerinden geçiyorsun
    Yayılıyorsun kalabalıklara
    Yalnız yayılmak mı
    Aşkın en büyüğü, en dayanılmazı demeli buna.

    Özlenirsin, alabildiğine varsın da
    Daha da var oluyorsun gün günden
    Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla
    Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin
    Bir kuş olsa mavilik derdi buna.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster