psikoloji içeren bir hikaye

-“Biliyor musun rüyada gibiyim o kadar çok mutluyum ki şuan seninle bu anı yaşadığıma inanamıyorum, daha sabah aramızda yüzlerce kilometre olduğunu düşünürken şuan yanımdasın aynı yerde uyuyoruz rüya gibi.”

-“inan bende şuan aynı rüyanın içindeyim benim içinde inanılmaz gibi senin yanında senin nefesinle uyumak hayallerimden de öte.”

Sözlerimi tamamlayınca Ece’den bir öpücük daha aldım ve hemen karşılığını verdim bu şekilde karşılıklı atıştık sonra o atışmalar uzadı uzun-uzun öptük birbirimizi duygular mutluluk dürtüler birbirine karışmaya başladı daha fazla ilerlemeden kestik Ece başını göğsüme koydu sarıldık birbirimize ve gözlerimizi mutlulukla kapattık. Uykum çok hafiftir deyim yerindeyse yerde karınca yürüsün hemen uyanırım. Saat sabah 9 olmuş göğsümde uyuyan kız arkadaşım uyanmış yanımdan kalkmış içeri geçmiş kahvaltı hazırlamaya başlamış bu sırada Ayşegül sevgilisi ile kahvaltı yapmak için evden çıkmış Ece’ taze ekmek ve simit ve biraz kahvaltılık almak için çıkmış eve gelmiş her şeyi hazırlamış başıma gelmiş beni öpüyor ve uyandırmaya çalışıyor. Uykusu hafif olan ben tüm bunları hissetmiyorum bile. Bunun yorgunlukla ve uykusuzlukla pek bir alakası yok aslında temel neden mutlu bir şekilde uyumak o kadar huzurluydum ki hiç bir şeyin farkında değilim. Ece’nin “uyan artık uykucu, hadi kahvaltı hazır” sesleri ile uyandım Ece yanıma oturdu “kahvaltını yatağına mı istersin beyefendi?” diyerek takıldı bende “günaydın öpücüğü bekliyorum “diyerek takıldım.