1. 1.
    0
    http://4.bp.blogspot.com/.../pWbNcNidntc/s1600/kc.jpg

    sıcak bir gündü her zamanki gibi. 93 senesiydi, yer sudandı. carter elinde fotoğraf makinesiyle bir yere odaklanmış, sudan görevinden bir şeyler çıkarmak için arka arkaya fotoğraflar çekmekle meşguldü. bir çocuk görmüştü hafifçe ileride. zayıflıktan bir deri bir kemik kalmıştı zavallı yavrucağız. kız mı erkek mi olduğu güç bela anlaşılıyordu. çıplaktı, üstünde bir şey yoktu. açlıktan bitap düşmüştü artık. kendisini çorak toprağa, doğa ananın kucağına teslim etmişti. kafasını secdeye dayar gibi dayamıştı toprağa. belli ki yiyecek alabilmek için yakındaki birleşmiş milletler yardım kampına gitmeye çalışıyordu küçük çocuk. belli ki başaramayacaktı da. carter hızlı hızlı bir kaç fotoğraf çekti. sonra bir şey daha dikkatini celbetti. çocuğun hemen yanında irice bir akbaba duruyordu. sanki çocuğun ölmesini bekler gibiydi. doğanın kuralı basit ve acımasızdı: çocuk ölür, akbaba da yolunu bulur.

    http://www.youtube.com/watch?v=QUVDV2bR2Yo
    ···
   tümünü göster