1. 201.
    +4
    Beklediğimiz gün geliyor, hafta içi müsait olduğumuz bir günde buluşuyoruz, güneşli bir gün sahil kenarında Ece ile el ele yürüyoruz, gözüme güzel bir bank kestiriyorum hemen yerleşiyoruz banka, elimi Ece’nin beline doluyorum yaslanıyor göğsüme boşta kalan ellerimiz birleşiyor kucağımda Ece çok mutlu ama hep tedirgin,

    -“çok mutluyum, bir ömür boyu seninle burada bu şekilde oturmak isterdim.”

    -“bende çok mutluyum Ece senin yanında kendimi gerçekten huzurlu hissediyorum, seninde mutlu olduğunu bilmek bana huzur veriyor ama senin bazı tedirginliklerin var bunları konuşmak ister misin?”

    -“Ya aslında bende bilmiyorum bunun neden olduğunu ama korkuyorum”

    -“Neden korkuyorsun?” bunu bilmek çok zor olmasa gerek,

    -“Ya bir gün biterse”

    -“Daha başındayken sonunu düşünürsen, mutlu olamazsın Ece bunları hiç düşünme bir daha”

    -“Aslında konuşmayı hiç istemiyorum ama biliyorsun yakında kayıtlar için Ankara’ya gideceğim ve artık orada yaşamam gerekecek sence nasıl olacak? Birbirimizi görmeden nasıl dayanacağız? Sadece telefon ve internetten görüşmek, tatillerde gelmek sadece tatiller bize yetecek mi? Bana asla yetmeyecek gibi geliyor ben har anımı seninle yaşamak seninle geçirmek istiyorum seni görmediğim şu bir hafta bile kabus gibi geçti telefonda her sesini duyduğumda her mesajında o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam ama birkaç saat sonra çok özlüyorum seni görmek dokunmak elini tutmak istiyorum… Ankara’ya gitmek hayalim olan üniversite hayatını şimdi düşünüce nefret ediyorum korkuyorum bir gün biterse diye çok üzülüyorum her gece ağlıyorum, eğer sende istersen Ankara’ya hiç gitmeyeyim zaten gitmek istemiyorum artık 1 sene daha hazırlanırım istanbul’da bir yer kazanırım yeter ki sen kal de bana… ”

    Sözler bitince gözleri nemlendi ve yaşlar süzüldü. içimin nasıl yandığını kelimelere dökemem, keşke beni bu kadar çok sevmeseydi ya da keşke bende seni beni sevdiğin kadar çok sevmiş olsaydım keşke-keşke…
    ···
   tümünü göster