1. 26.
    0
    ***

    "Ahh, bu etten kemikten bedenim sızlıyor sevgili Agicol, en yakın arkadaşım Agicol."

    "Düşersin bir gün. Yeter ki kalkmasını bil, Beruzebab. Kalk!"

    "Umutlarım mı öldü yoksa, kadim dostum?"

    "Biraz ot al, her zaman yaptığın gibi. Ya da bir çay içip kendine gel ha?"

    "Onlar insanı aktiviteler Agicol, senin vereceğin tavsiyeler olmaz olsun; Agicol."

    "Olur öyle."

    "Olur öyle, olur öyle... Hahaha! Ben ne yapacağım Agicol, ne yapacağım lan?! Neden hala yeterli güce erişemedim, Agicol!"

    "Benim bilgeliğim, geriye kalan dokuz arkadaşının bilgeliği; bunlar yetmiyor artık Beruzebab. Lejyonlarla, ordularla dolaşan varlıklar ile kendini bir mi tutuyorsun sen?"

    "Hahaha, istesem bir ordu kurabilecek kadar fazla iblise sahip olabileceğimi sen de bilmiyor musun?"

    "Ama onlar kadar değil. Ve olamaz."

    "Hayır hayır, benim bilgeliğim senin bilgeliğini geçmiş artık Agicol. Senden daha iyi düşünüyorum, haklı olan benim. Bu söylediklerinin bu durumla alakası bile yok. Öyleyse içime ineceğim, ve sırrı kendimde keşfedeceğim. Soracağım. Sır neydi? Neydi lan, neydi sizleri tanrı yapan? Neydi sizleri ilah'ın engin sarayına alan?! Peki ya ben bir başka kralın sarayında soylu olmak istemiyorsam, O ZAMAN NE YAPACAĞIZ HA?! TANRIYI ÖLDÜRECEĞiM !"

    Ve engin ve bağımsız ruhunun derinliklerine inerek sırrı keşfetmek için oturdu Beruzebab. Günlerce, saatlerce sabit kaldı; ve düşüncelerini durdurdu. Ve ardından biyolojisini durdurdu. Ve ardından diğer yedi bedenini durdurdu. Durdu, hiç oldu; yok oldu. Eridi. Ve ölmeden öldü. Ölümsüz oldu. Meditasyon yaparken uyuyakaldı, ve uyanır uyanmaz ot ve içki içti; ve sigarasını yaktı. Ve dumanlar ile birlikte umutsuzluğu da uçarak hiç oldu; yok oldu, eridi. Ve umutsuzluğu ölürken, binlerce güneşi doğdu. "Kalk!" denildi, ve kalktı Beruzebab. Asil yolunda yürürken bir katı daha atlayarak yukarıya çıktı. Artık sonsuzluğun başlangıcı başlamıştı. Aman, iyi saatte olsunlar.

    Beruzebab,

    istersen bulabilirsin. Ama, durabilirsin de.
    istersen kesip biçebilirsin, ama yok olabilirsin de.
    Gülebilirsin değil mi? Sarabilirsin, ve de düşebilirsin;
    Ama, sevebilirsin yine. Yapabilirsin, Beruzebab.
    Unutma, yüzük kimdeyse Süleyman odur.
    Yüzüğü paramparça et ve kendi yüzüğünü kendin oluştur.
    Yüzüğünü tak ve Süleyman olma, Beruzebab ol.
    Hiçbir sistemin köleliğini üstlenme, ve yoluna devam et fütursuzca.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster