1. 26.
    +7 -1


    istanbul günleri,

    Anneme sürekli soruyorum babamları ziyaret edelim diye her seferinde tamam diyor ama bir türlü gitmiyoruz. Durumlarını soruyorum biraz kötü diyor henüz kendilerinde değiller diyor o yüzden ziyaret edemiyoruz bu durumda göstermezler diyor.

    Birkaç hafta sonra bir gün ananemler de kuzenimle dışarıdan eve geldik. Eve girer girmez ters bir şeylerin olduğun anladık çünkü teyzemin gözleri kan çanağına dönmüş, içeriye geçtim annemi gördüm gözyaşları içinde ananem ve diğer teyzem de ağlıyor.

    Ne olmuş olabileceğini az çok tahmin ediyorum ama bunun bir rüya olması için dua ediyorum hemen uyanayım da bitsin diye.

    Ama yine uyanamıyordum ve bundan nefret ediyordum. Teyzem zar zor benim duymamak için dua ettiğim o sözleri söyledi.

    -“baban ve kardeşini kaybettik”

    Hani bir deyim vardır ya hep kullanırız başından kaynak sular döküldü demek, işte o an bunu yaşadım, gerçekten yaşadım kafamın beynimin vücudumun nasıl yandığını nasıl karıncalandığını hissettim. Şimdi ne yapacaktım ne hissedecektim bir türlü anlamadım. Ben artık neydim?


    O mutlu çocuk mu?

    O yaramaz çocuk mu?

    Yoksa 9 yaşında adam olması gereken biri mi?

    O adam mutlu mu olacak ya da yaramaz bir adam mı?

    Ne yapacaktım, nasıl hissedecektim bir türlü anlamadım bir şeyler hissetmeliydim, üzülmeliydim, ağlamalıydım ama bu derinlerde en derinlerde hissettiğim nefreti engellemeliydi, başaramadım…

    Kaybetmek çok şey öğretiyor insana, ne çok öğrendik…
    ···
   tümünü göster