+2
-2
Batı Afrika’daki voodoo inancına göre ölü bir insan, büyücü tarafından diriltilebilir ve sonrasında kendi bilinci yerinde olmayacağından o büyücü tarafından kontrol edilebilir: Zombiler hareket edebilir, normal insanlar gibi yemek yiyebilir, duyup konuşabilirler ancak hafızaları yoktur ve içlerinde bulundukları şartları idrak edemezler.
Davis, 80′li yıllarda yayınladığı The Serpent and the Rainbow ve Passage of Darkness: The Ethnobiology of the Haitian Zombie kitaplarında, Haiti’de yaptığı araştırmalar sonucuna göre bir insanın iki özel tür tozu almasıyla bir zombiye dönüştürülebileceğini iddia etmişti:
Bunlardan ilki bir tür kara kurbağasının korku ânında derisinden salgıladığı zehir ile Japonya’da fugo balığı olarak bilinen kirpi balığının zehir karışımıdır. Kurbağa zehri üç önemli madde içerir: biyojenik aminler, bufogenin ve bufotoksin. Bu maddelerin en etkili özelliklerinden birisi acıları önlemesi, insanı uyuşturmasıdır; bu yönleri kokaininkinden dahi güçlüdür. Kirpi balığının zehrinde ise “tetrodotoksin” adında, insanı öldürebilen bir nörotoksin bulunur. Bu maddenin uyuşturucu özelliği kokainden 160,000 kat daha etkilidir. Bu balığı yedikten sonra tetrodotoksin yüzünden vücudunuzda karıncalanma ile başlayan bir uyuşma hissi baş gösterecektir. (Bu özelliğinden ötürü ancak Japon hükümetinden sertifika alan aşçılar bu balığı pişirebilir) Toksin, vücut ısısı ile kan basıncını düşürüp sizi derin bir koma haline sokabilir. Öldürücü etkisi olan bu karışımın 1 miligramı bile insanı günlerce bilinci açık ama yarı-ölü bir durumda bırakabilir. Bu vakalara Japonya’da rastlanmış, “ölü” olarak kayıtlara geçen bazı kurbanların birkaç gün sonra iyileştiği gözlenmiştir.
ikinci tür özel toz ise datura adı verilen bitkiden elde edilir. Bu bitki içerdiği atropin, hyosiamin ve skopolamin maddeleri ile güçlü bir sanrı yaratır. Ayrıca bu kimyasallar daimi hafıza kaybına, felce, hattâ ölüme bile sebep olabilir. Haiti’de yaşanan olayda büyücü, kölelerine düzenli aralıklarla datura verdiği için onları bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri bir yaşam formuna sokmuştu. Bilinçlerinin, hislerinin düzelmeye başladığını fark ettiğinde kölelere yeniden datura vererek onları kontrolünde tutmuştur.
Michael Jackson, 1982 yılında çıkarmış olduğu Thriller albümünün aynı adlı şarkısının klibinde zombilerle birlikte dans etmişti. Beğeni toplayan klip bir klagib olarak tarihe geçmiştir ve hala sevilerek izlenmektedir.
Bu bahsettiğimiz kimyasalları kurbanlar üzerinde deneyen insanlar bu uygulamalar hakkında deneyim sahibi kimseler olduklarından, kurbanlarını sürekli ölüye yakın halde tutmayı başarabilmişlerdir. Bu kimyasalların bilinçsiz kullanımı ölüye yakın olmak ile ölü olmak arasındaki ince çizgiyi yok edecektir .
Diğer taraftan, pgibolog Terence Hines’e göre, bilim dünyasında tetrodotoksinin bu tür bir davranış şekline yol açtığı iddiası kabul görmedi. Ayrıca Hines, Davis’in yaptığı bu açıklamaları ve Haitili zombilerin doğası hakkındaki raporlarını da kendisinin son derece safdilliği olarak yorumlamıştır