1. 26.
    0
     

     

     

    hasetten ve nazardan korunmanın i̇lacı

     

    enes (r.a.) rivayet ediyor;

     

     

    a) efendimiz (s. a. v.) "kim acaib birşey gördüğünde, ما شَاءَ اللَّهُ لا قُوَّةَ إِلاَّ باللَّهِ، derse ona zarar vermez"

     

     

    b) felak ve nas sûrelerini okumak.

     

     

    c) fatiha ve ayet-el kürsi'yi okuyana da cin ve insanın nazarı isabet etmez.

     

     

    hased ve nazar olmuşsa nasıl tedavi edilir?

     

     

    a) eğer hased eden biliniyorsa elleri dirseklere kadar, yüzü, ayakları ve izarının altı yıkanır. hased olunmuş kişi onunla banyo yapar.

     

     

    b) cinli hasta tedavisinde verdiğimiz dualar okunur.

     

     

    c) hz. hasan ile hüseyin rahatsızlanmıştı da, cebrail (a.s.) peygamber efendimiz (s.a.v.)'e geldi ve efendimizi hüzünlü buldu. sebebini sorunca efendimiz (s.a.v.)'i tasdik etti ve nazar haktır dedi ve bazı kelimeler öğreteyim onlarla oku dedi. efendimiz (s.a.v.) "nedir onlar" dedi. cebrail (a.s.)

     

     

    كنز العمال للمتقي الهندي

     

     

    "اللهم يا ذا السلطان العظيم ذا المن القديم ذا الرحمة الكريم وهي الكلمات التامات والدعوات المستجابات عاف الحسن والحسين من أنفس الجن وأعين الإنس"

     

     

    diye okudu. efendimiz (s.a.v.) öyle, okudu hasan ile hüseyin kalkıp oynamaya başladılar.

     

     

    efendimiz (s.a.v.) .buyuruyor ki; "bu sığınmakla yani bu kelimeleri okumakla allah (c.c.)'a sığının, çünkü bunların misli yoktur." (i̇bni kesir, c. 4, s. 411).

     

     

    d) fatiha, i̇hlas, felak ve nas'ı okurdu. hz. aişe şöyle anlatıyor: kendisi vefatından önce hastalandığında ben okudum ve onun eline nefes ettim. kendi eliyle kendisini meshetmesi için, çünkü onun eli benim elimden çok büyük ve bereketlidir. (sahih-i müslim, şerhi nevevi)

     

     

    insan nazardan korunmak için temime de takmaz. temime nazarlık veya manası belli olmayan yazılara denir ki, takmak haramdır. peygamberimiz (s.a.v.) "temime takmak şirktir." buyurur, i̇mam-ı ahmed, bu hadisin ravileri gibadır, yani kendine güvenilir zatlardır buyurdu. bu konuda rukye bahsinde geniş izahat verdik.

     

     

    hz. ali (r.a.)'dan rivayetle peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor,"bismillah, helaya girdikleri zaman insanoğullarının avret yerleri ile cinlerin gözleri arasında perde olur." (tirmizi, ahmed)

     

     

    enes'in (r.a.) rivayet ettiği başka bir hadiste "insan elbisesini çıkardığı zaman "bismillah ellezi la ilahe illahu" demesi cinlerin insanın avret yerini görmemelerine sebep olur." buyuruimaktadır. (i̇bnüssunni)

     

     

    "bismillah-il hakim" insanın elbisesini çıkardığı zaman cinler ile kendisi arasına perde olur. (i̇bnüssuni, taberanni)

     

     

    i̇nsan helaya ve hamama girmeden duaları okur ve içerde okumaz. ancak unutmuşsa dilini oynatmadan kalbinden okuyabilir.

     

     

    i̇nsan peygamberimiz (s.a.v.)'in bu tavsiyelerine uyar ve ona göre yaşarsa hem efendimiz (s.a.v)'e ittiba ile sevap kazanır, hem cinlerin şerrinden kendini korur. hem de gözükmesini istemediği avret yerini cinler görmez.

     

     

    damardan gelen kanın fazlasının sebebi cinlerdir.

     

    kadının fercinden gelen fazla kanın sebebi cinlerdir. doktorlar bunun sebebini ve ilacını bilmezler. bazen sihirbaz kadına cinni musallat eder. cin de kadından fazla kan gelmesine sebep olur. bazen de cin kendiliğinden musallat olur. cahş'ın kızı hamme (r.a,) demiştir ki; "peygambere (s.a.v.) geldim ve "ey allah'ın rasulü benden fazla kan geliyor, namazdan, oruçtan da alıkoyuyor, ne buyurursun?" dedim. efendimiz "pamuk kullanmayı tavsiye ederim, kanı durdurur" buyurdu. "pamukla duracak gibi değil çok akıyor" deyince peygamber (s.a.v.) "daha büyük bir bez parçası al" buyurdu. ben "bu yetmez çok fazla geliyor" deyince peygamber "sana iki tavsiyede bulunacağım ki, bunlardan herhangi birini tatbik ettiğin takdirde öbürüne lüzum kalmaz. bunları yapabilirsen sen bilirsin, ikisinden birini seçebilirsin. bu devamlı kan gelme olayı şeytanın fışkırtmalarından bir fışkırtmadır" diyerek bana istiaze ile alakalı hükmü anlattı" (ebu davud, tirmizi, nesei)

     

     

    başka rivayette ise "damardan fışkıran bir kandır" buyurdu. efendimiz (s.a.v.) başka hadislerinde "şeytan damarlarda gezer" buyurmuştur, i̇şte bu damara vurduğu zaman kan fışkırır ki, insan bedenindeki fazla kanın akmasının sebebi de ekseriyetle şeytandandır. şeytanın bu damardan fazla kan gelmesinde ihtisası vardır.

     

     

    sahir kendisi ile işbirliği yaptığı şeytanı kadına gönderir. şeytan da kadından fazla kan gelmesine sebep olur ki, bu da kadının helak olmasına sebep olur. cin kadının içine girer ve bu hastalığa sebep olur. hastayı bu durumdan kurtarmak için cinni hastanın cesedinden çıkarmak lazımdır.

     

     
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster