1. 1.
    0
    senden daha iyileri var!” dedi. O an sinirden kudurmuştum, kimse benden daha iyi olamazdı. O an bunu duymak beni delirtmişti. Ahmet’ten kurtulup ona döndüm ve bir tokat patlattım. Ardından onu yere oturtup, o tepki bile veremeden gibinin üzerine oturdum. Kafasını göğüslerime bastırarak kucağında zıplıyordum ve “Sen halt etmişsin, benden daha iyisini bulamazsın, adi şerefsiz, sen hem beni gib, hem de laf söyle, olmaz öyle şey!” diyordum. Dudaklarına yumulup daha hızlı zıplamaya başladım. Birden Ahmet, “Evet, senden iyisi yok, sen bir numarasın kaltak Tuğçe! Ohhhh, geliyorumm!” dedi. Hemen üsütnden kalkıp gibini ağzıma aldım ve gözlerinin içine bakarak, döllerini yutmaya başladım. Bir taraftan da “Mmmmhhh!” diye inliyordum. Boşalması bitince ağzımı kağıt mendille sildim. Üstümü başımı düzeltip, külotumu taytımı zütüme çektim. Saçımı da düzelttiğimde evden çıkarkenki gibi olmuştum. Zemin kat düğmesine bastım. Garibim Ahmet daha olayın şokundan kendine gelememişti, çünkü biraz önce Ahmet beni değil, resmen ben Ahmet’i gibmiştim. Gerçekten işini bilen bir kaltak olmuştum. Topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirip, Ahmetin dudağına bir öpücük kondurup doğruldum. Asansörün kapısı açılınca bir ayağımla Ahmet’in bacaklarının arasına adımımı atıp dışarı çıktım ve Ahmet’e “Hoşçakal bebeğim, gibin çok güzeldi gerçekten. Beni asansörde nasıl becerdiğini o Lisedeki şıllıklara anlatabilirsin!” dedim ve göz kırparak yanından ayrıldım... Beni bugün 4 kişi gibmişti ve saat henüz 20:15’ti. içimde bir his vardı, bugün daha da güzelleşecekti benim için. Kıvırtarak otobüs durağına yürüdüm ve bizim okuldan geçen en kalabalık otobüse bindim. Herkesin gözü üzerimde, özellikle kıçımdaydı...
    ···
   tümünü göster