1. 51.
    +1
    #25
    günler rutin devam ediyordu beyler
    kızılayda hem fitiği buluyoduk hem kız
    eğlencenin doruklarındaydım
    ama ben büyük işlerin adamıyım
    orada kalamazdım her gün babama yalvarıyodum
    kapıda beklerim diye(yalvaran aklımı gibeyim)
    erketeye yatarım diyordum
    sence ihtiyaç varmı öyle birine diyip tersliyodu amk
    ama bu dönemlerde babamın takıldığı kahveye gidip cidden
    10 numara insanlarla tanışıyodum
    delikanlılığın kitabını yazar bu adamlar
    urfalı abimde o kahvede takılırmış meğer
    onlada abi kardeş gibi olduk o sıralarda
    hayattan beklentim yoktu
    sadece heyecan arıyodum kendime
    belki çoğunuz yargılar ama hayatın ne kadar kaşar oldugunu hepınız bılırsınız
    herkes bir yol seçer bende bu yolu seçmiştim kendime
    hala aynı yoldayım
    pişmanmıyım?
    herkesin bir yerde pişmanlığı vardır
    pişmanlığım sadece belli noktalarda var
    ama şu an yaşadığım hayatta paranın satın alamayacağı şeylere eriştim
    saygıya
    saygı korkudan doğan bir saygı değil
    adam haklı beyler dediğiniz kadar saf bir saygı
    işte bu en büyük güvence haline geliyor bir süre sonra bu işlerde
    paranın değeri geçersiz oluyor
    çok gördüm ben babamların 2trilyon 3trilyon içeri girdiklerini
    kimsenin yövme almadığını
    hala oluyor
    ama hiç bir şekilde bozulmuyorlar.
    bozulmazda bu iş
    ···
   tümünü göster