tolkien dünyası orta dünya hakkında

@330 panpama ben de bi cevap yazayım. silmarillion'un en sevdiğim köşesi akallabeth'in sonunda numenor adası batarken sauron'un o anki annatar yani hediye veren anlamındaki maskesi de düşüyor, sauron'un fiziksel varlığı büyük bir darbe alıyor. oradan kaçıp mordor'a döndüğünde farklı bir fiziksel forma bürünüyor, ki bu formu da yine filmdeki son ittifak savaşına kadar koruduğunu görebiliriz. tabii bu süreçler içerisinde yüzük sürekli sauron'un parmağında ve neredeyse tüm varlığını ona vermiş, barad dur'un temellerini dahi yüzüğe dayamış. yüzük elinden koptuğunda sauron'un fiziksel gücü iyice zayıflıyor, bir köşeye çekilip kalıyor. burada kitapta olmasa da "büyük kırmızı kapaksız göz" tasviri başarılı, çökmüş bir maia'nın var olmak için son çırpınışlarını görüyoruz.

maia... bunu düşük görmemek lazım. balrog, istari hep maia'dır, sauron da öyle, bunların fiziksel varlığını yok etmek kolay olur zor olur fark etmez, ruhani olarak çok büyük güçleri vardır fakat. ama orta dünya maddesel, yani orta dünyaya hükmetmek için önce somut bir güç olman lazım. sauron yüzüğü de kaybedince geriye somut hiçbir şeyi kalmadı.

son olarak, dagor dagorath yani savaşların savaşına geleyim. hiçbir kitapta geçmez, tolkien'ın vazgeçtiği kıyamet senaryosudur, okuyun çok seveceksiniz. bundan bahsetmemin sebebi şu, melkor'un boşluktan kurtuluşu ile birlikte ilk yaptığı şey hizmetkarlarını diriltmek, somut hale getirmek. yani somut olamadıkça orta dünya üzerinde kimsenin bir egemenliği olamaz.