gta vice city ilk oynadıginiz zaman ne hissetiniz

vice city san andreas gta 4 şifresiz onlarca kez bitiren biri olarak (evet gta tarzı oyunları seviyorum sadece saints row 4 ve the thirdi de bitirdim kaç kere)

o sıralar gta 2 vardı playstation 1 vardı bende. orda gta 2 oynuyordum. malumunuz 2 boyutluydu. gta 3 ü bilgisayarda bir kere görmüştüm, onu da evine gittiğimiz çocuk oynuyordu. vaay filan demiştim bir kereliğine de olsa.

sonra bir gün geldi, önümde bilgisayar. kuzenim doğum günümde ıspartadan oyun yollamış sağolsun. yükledim gta vice city. dedim nasıl bir şey acaba.
oyunu ilkin yükleyemedim. orda company name kısmına bir şey yazmak aklıma gelmedi. next tuşuna basamıyordum. bir süre sonra aklıma geldi ve ismimi yazdım. ve o an. next tuşu açıldı. bastım ileriye. %50 lere geldim ve o da ne bir uyarı. ne diyordu acaba diye düşündüm. ikinci cd yi istiyormuş onu da yükledik filan.

oyunu açtım. beyaz admiral ile ken rosenberg o faggio nun durduğu iki bina arasına mükemmel bir drift yaptı. ken rosenberg o müthiş repliği kazıdı tarihe
"I poke my head out of the gutter for one freaking second, and fate shovels shit in my face"

o an kalbim duracak gibiydi, 3 boyutlu bir oyun ve benim kontrolümdeydi. uyuz komşu çocuğu değil, ben klavyenin başındaydım. çok heyecanlıydım. admiral' e atladım, michael jackson' un şarkısı çalıyordu "billie jean"

çok güzel bir andı. hiç bir oyunda o anki şoku yaşamadım. hiç bir oyunda. gta vice city, yayınlandığı seneye göre değerini düşünürsem eğer gta 5 den kat kat kat iyi bir oyun. keza san andreasta öyle. o yıllar için bu iki oyun paha biçilemez derecede güzellikte oyunlardı.

özet: ne özeti amk bıraksalar sayfalar döşerdim