1. 1.
    0
    içindeymiş kendin yaşıyormuş gibi düşünun tamammı
    Çok güzel birgündü. En sevdiğim
    arkadaşlarımı evime çağırmıştım. "Beraber
    çay içeriz, oturup dertleşiriz." diye
    düşünmüştüm. Beklemeye başladım. Tabii
    boş durmuyordum. Müzik dinliyor, günün
    keyfini çıkarıyordum. Olacaklardan
    habersizdim. Her zamanki gibi, fondaki
    müzik her ne kadar hareketli de olsa içimde
    birşeyler oluyordu. Gündüzdü ama
    karanlıklar hissediyordum. Kapı çalındığında
    korkmadım desem yalan olur. Gelenler
    onlardı: arkadaşlarım. "En sonunda geldiniz."
    deyip eve konuk ettim onları. Bir kenara
    oturdular. Gülüp eğleniriz diye gelmişlerdi;
    ama suskunlardı. Konuşturmak için çok
    çalıştım ama çabalarım boşunaydı.
    içeceğimiz bir bardak çayın bizi
    neşelendirebileceğini düşünüp oradan çay. çeceğimiz bir bardak çayın bizi
    neşelendirebileceğini düşünüp oradan çay
    getirmek üzere ayrıldım. Garipti; çünkü
    birbirleriyle bile konuşmuyorlardı. içimi
    tarifsiz duygular kapladı. Neler oluyordu
    acaba? Yanlarına çaylarla geldiğimde ikisi
    birden bana öyle bir baktılar ki, gözlerinde
    nefret vardı. Havayı dağıtmak istedim yine
    sustular. Tam o esnada arkadaşım, çayını
    upuzun tırnaklarıyla karıştırmaya başladı.
    Tırnaklarını gördüğüm an, üstüme sanki
    kaynar sular boşandı. Korkuyordum nasıl
    uzaklaşabilirdim... (Cinler insan kılığına
    girdiklerinde ya tırnakları uzun olur yada
    vücutlarının bir bölümü farklı olur) Son
    çırpınışlarımdı. Kaçmalıydım. Tam o esnada,
    bugüne kadar sesine sinir olduğum kapı zili,
    bana en güzel şarkılar gibi gelerek çaldı.
    "Müsadenizle... " diyip kapıya yöneldim. Sessiz
    durmaları, beni korkutmuştu; ama kapıyı
    açmak son çaremdi. Kapıya yöneldim. Kapıda
    abim vardı. Hızla olayı anlattım. "Hadi gidelim.
    Çabuk olmalıyız, kaçmalıyız." dedim. "içerde
    cinler var." "Nerden anladın?" dedi. Kısaca
    önemsemeyerek, "Uzun tırnakları vardı."
    dedim. Abim, hızla yüksek sesle tırnaklarını
    gösterip, "Böyle mi!" dedi. O anda
    bayılmışım. Sonra geciken arkadaşlarım
    geldiğinde beni ayıltılar...
    ···
   tümünü göster