1. 876.
    +1
    https://www.youtube.com/watch?v=dJYBqWCVww8

    Küçüklüğüm.

    Sana kolay tabi hayat, 4 oda 1 salon evde büyüyüp her akşam yemeğinde ailenin yanında olmak.

    Şimdi bak bir çocuk düşün. Daha 12 yaşında, eve gidemiyor pgibolojisi çökmüş.

    Hep bu yüzden yıllarım kayboldu.

    Bir park bankında o çocuk, geceyi orada geçiriyor bolca. Gözleri şişiyor, okula gittiğinde arkadaşları tarafından dışlanıyor.

    Muhtemelen aileleleri görüşmesini istemiyor onla.

    Sonra sokak ortamında çocuklarla tanışıyor.

    Sen bunları yaptıkça annen kahroluyor, kafayı yiyor evde.

    Yataklara düşüyor kadın.

    işte sen o gecelerde park banklarında bıçak sallamayı öğreniyorsun.

    Daha kaç yaşındasın, 12 ulan 12.

    Neler gördü bu gözler.

    ilkokulda sizi seven bir kız vardı hani, bak geldi gözlerinin önüne. Hatırlıyor musun ilk seni seviyorum dediğini ?

    işte o kız sana seni sevdiğini korkarak söylüyor ailesi öğrenir diye.

    Sonra bir gece o çocuklar gel diyor gel. Çok güzel bir iş var.

    Baban evde diye eve gitmediğin bir gece yine. O evde olmasa gideceksin ama gitmiyosun işte lan. Gitmiyosun.

    Her adımında kalbine bir yük biniyor giderken.

    Gitmiyim dönüyüm diyorsun anlıyorsun bir şey olacağını.

    Gitme işte be çocuk gitme, niye gidersin ?

    Yanındaki çocuklar bir fırt uzatır.

    Aklına gelir annenin sana görüşme dediği kötü çocuklar.

    Gülersin içinden kahkaha atarsın.

    Ağlarsın sonra.

    Annenizin kollarında uyumak istersiniz.

    Düşersem üzülme anne.

    Cesaretiniz yerine gelir sonra. Bir duman daha.

    Bir dükkana gidersiniz beklersiniz içerisinin boşalmasını.

    Sonra dükkan boşalmıştır içeri girmeye hazırlanırsınız.

    Kırıp kapıyı girersiniz içeri.

    Girme işte çocuk, girme. Yapma bunu çocuk.

    Dükkanda saklanan paraları bulacaklarmış.

    Dükkan sahibi kötü biriymiş zaten. O yüzden giriyormuşuz.

    Öyle tabi.

    Dükkanda yatıya kalmış biri çıkar sonra arka taraftan, bakar size. Silahını çeker size doğrultur.

    Sonra yanındaki çocuklar ağlamaya başlar abi yapma der. Bizi affet derler, biz küçüğüz derler.

    Adam bırakır silahı acır bunlara.

    Acıma be abi, acıma.

    Sonra o çocuklar bıçağı o adama saplar, niye yaptın bunu be çocuk ?

    Sana acıdığı için mi yaptın bunu ?

    Bakarsın öyle mal gibi. Kalbine bir burukluk oturmuştur.

    işte anlarsınız dıbına koyim o sizi seven kızın sevdiğini size söylerken neden korktuğunu.

    Sonra devriye gezen polisler şüphelenip sizi yakalarlar.

    Bir ekip arabasında saatlerce dayak yersiniz gidersiniz bi karakola.

    Bi onların üstüne başına bakarlar bi benim.

    Garip gelir, nereden aldığını-çaldığını- sorarlar aslında.

    Yumruğunuzu sıkarsınız, gücünüz yetmez ama.

    O ufacık çocuğun gözleri gerçekleri anlatır aslında ama yetmez.

    Sonra saatlerce süren işkence gibi saatlerden sonra babanız gelir sizi almaya zorla çıkartır sizi oradan.

    4 saatlik yolculuk yaparsınız nereye gittiğinizi bilmeden.

    20 metrekare bir odaya gidersiniz ulan 20 metrekare.

    Üç ay.

    Üç ay çocuk

    Tam üç ay orada kalırsınız. Anneniz, yok.

    Okul, yok.

    Arkadaşlarınız yok.

    Uyku yok.

    Temizlenecekmişsiniz.

    Ruhunuz, kalbiniz.

    Baba temizliğe ihtiyacım yok be, sana ihtiyacım var.

    Orada yemeklerinizi getiren bir kişi vardır, günde 3 kere onu görürsünüz.

    Anneme haber ver dersiniz, gelsin beni alsın dersiniz.

    Duymaz sizi. Duymaz dıbına koyim duymaz.

    O huur çocuğu sizi duymaz.

    Babanız gelir haftada bir.

    Baba beni almaya mı geldin ? dersiniz, koşarsınız sarılmaya.

    Ölüp ölmediğinize bakmaya gelmiştir aslında.

    Baba dersiniz, evimi özledim. Anlamaz işte.

    Sonra bir gece amcanız adresinizi bulup çıkıp gelir adamlarıyla sizi almaya. O sizi duymayan huur çocuğuna hayatı zindan eder orada.

    Tek bir lafınızla öldürecektir onu. Acırsınız işte, acırsınız.

    Kucağına alır sizi, aslanım der. Aslanım benim der size lan.

    Sarılırsınız, amca dersiniz. Çok özledim seni.

    Vücudunuzu görür sonra. O adamın gözlerinden yaş gelir.

    Oğlum der size.

    Babam nerde dersiniz, işi varmış oğlum der.

    O da gelsin dersiniz.

    Çocuksunuz lan işte, çocuksunuz.

    Dayanamaz işte.

    Üç ay çocuk, gördüğünüz sadece dört duvar.

    Pencere istersiniz, pencere lan sadece. Dışarıyı görmek istersiniz.

    işte Dünyanın renklerine küsersiniz o zamanlar daha.

    Sonra bu bağımlı Sidelyasına bu kadar neden bağlanıyor dersiniz, renklerinizi o geri vermiştir size.

    Ne demek bilir misiniz insanların size sağır olması ?

    Özledim çocuk, çocukluğumu değil ha. Masumiyetimi özledim.

    Dört duvar arasında bana sağır olan o insanların yitirdiği masumiyetimi.

    Renkleri özledim.

    Maviyi özledim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster