1. 276.
    0
    “Cinsiyet bacakların, cinsel kimlik ise kulakların arasındadır.”Bu bakış açısıyla, cinsiyet kadın ve erkek kategorilerinin biyolojik olarak belirlenmesini tanımlar.Öte yandan cinsel kimlik bilişsel, duygusal, kültürel yönleri olan sosyal olarak yapılandırılmış roldür. ilk ayda embriyolar arasında kadın ya da erkeğe doğru gelişeceğini gösteren herhangi bir fark tespit etmek mümkün olmadığından erken embriyo cinsiyet bakımından ayrışmamış olarak tanımlanır.Bir dizi kompleks değişim sonucu Y kromozomunun varlığına veya yokluğuna bağlı olarak bazı insanlar erkeğe diğerleri kadına dönüşürler.

    Tipik olarak bir kişinin cinsiyetini anlamak göreceli olarak kolaydır.Bir kişinin cinsel kimliğini anlamak ise daha karmaşıktır. Cinsel kimlik kişinin kadın ya da erkek olusunun içsel olarak hissedilmesidir. Cinsel rol ise kişinin diğerlerine gösterdiği kadın ya da erkek oluşun toplumsal imgesidir. Bütün bu karmaşıklığa rağmen insanları sınırlı kategoriler içerisine sıkıştırmaya zorlayan şiddetli bir toplumsal baskı vardır.

    Doğum öncesi dönemde olan hormonsal değişiklikler hem testisleri hem de yumurtalıkları olan bireyleri meydana getirebilir. Biyolojik olarak söylersek kadın ve erkek olmanın yani sıra interciks diye adlandırılan ne kadın ne de erkek olan ancak her iki cinsiyetin de özelliklerini taşıyan bir grup vardır.



    Cinsel Kimlik Bozukluğu

    Karşı (diğer) cinsiyette olduğuna dair hissedilen güçlü ve kalıcı istektir. Başka bir deyişle kadının kendisini erkek veya erkeğin kendisini kadın gibi görmesidir.

    Cinsel kimlik bozukluğu olan erkek çocuklar geleneksel kadın aktiviteleriyle ilgili olup kız giysileri giymek isteyebilirler. Cinsel kimlik bozukluğu olan kız çocuklar kadınsı giyinmeye karsı olumsuz tavır gösterebilirler ve oyun arkadaşı olarak erkek çocukları tercih ederler. Erişkinler de ise diğer cinsiyetin bir üyesi olarak yaşama isteği vardır. Diğer cinsiyetin toplumdaki rolünü benimseyip böyle yasayabilirler ya da ameliyat ve hormon tedavisiyle diğer cinsiyetin görünümünü kazanabilirler.

    Cinsel kimlik bozukluğu veya kimlik bunalımı tanısı koyarken belirtilerin normal homociksüel yönelimin dışavurumu olabileceği unutulmamalıdır.Özellikle çocuklarda, homociksüel olabilecek bireylerde pgibiyatrik bir tanı olan cinsel kimlik bozukluğu tanısı koymak yanlış ve etiğe aykırı olacaktır.

    Transciksüalite

    Transciksüel yanlış bedende doğduğuna inanan, cinsel kimlik bozukluğu olan kişidir. Böyle kişilerin cinsel anatomileriyle ilgili olarak derin ve uzun sureli bir uzlaşmazlıkları vardır..

    Bazı transciksüeller hiçbir zaman güçlü cinsel duyguları olmadıklarını bildirirler. Bazıları ise kendi anatomik cinsiyetinde olan kişilerden cinsel olarak etkilendiğini söylerken kendilerini homociksüel olarak adlandırmazlar. Onların bakış acısına göre sevgilileri öbür cinsiyettendir. Diğer bir kısım ise anatomik olarak diğer cinsten olan kişilerden cinsel olarak etkilenirler. Ancak hepsinin ortak özelliği var olan cinsel organlardan kurtulup diğer cinsiyetin bir üyesi olarak yaşama isteğidir.

    Transciksüalite eşcinsel yönelimle karıştırılmamalıdır. Eşcinseller (gey ve lezbiyenler) cinsel olarak kendi cinsiyetinde kişilerden etkilenirler.Gey bir erkek sevgili olarak bir erkeği ve lezbiyen bir kadın sevgili olarak bir kadını arzular.Gey ve lezbiyenlerin cinsel kimlikleri anatomik cinsiyetleriyle uyumludur ve yanlış bedende doğduklarını düşünmezler. Cinsel organlarından kurtulmak gibi bir düşünceleri yoktur.

    Transciksüeller ise erken çocukluk dönemlerinde genellikle diğer cinsiyetin oyunlarını ve giyinme şeklini tercih ederler.Çoğu kendini bildi bileli diğer cinsiyete ait olduğunu hissettiğini söyler. Yalnızca çok azı ergenlik dönemine kadar transciksüel olduğunu fark etmeden gelir. Erkek transciksüeller çocukken sert erkek oyunlarından hoşlanmadıklarını, bebeklerle oynamayı ve süslü elbiseler giymeyi sevdiklerini söylerler. Kadın transciksüeller ise genellikle elbise giymekten hoşlanmadıklarını, erkeksi davranışları olduğunu ve çoğunlukla erkek oyunları oynadıklarını ve oyun arkadaşı olarak erkekleri tercih ettiklerini bildirirler.

    Ergenliğe geçiş transciksüeller için özellikle zor bir dönemdir. Yaşadıkları bedensel değişim vücutlarından duydukları rahatsızlığı arttırır. Kadın transciksüeller memelerinin büyümesinden ve adet görmekten nefret ederler. Memelerini bağlayarak veya bol giysiler giyerek saklamaya çalışırlar. Bazıları ise ameliyatla memelerini aldırır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster