sönük hayatımın pek sönük hikayesi beyler

teyzem irkildi birden, beni itti sağlam bir tokat savurdu yüzüme. ne oluyordu? sanki karşımdaki dün gece dıbının içinde dolaştığım teyzem değil bir yabancı idi. yüzümün yandığını hissettim. elimi attım yüzüme beş parmağının izi kabartmalı olarak geçmişti hissedebiliyordum bunu. çık dışarı ahlaksız! böyle tam da bu şekilde bağırıp kovuyordu odasından. o kadar şaşkındım ki bu durum karşısında tek harf çıkmadı, çıkamadı ağzımdan. teyzeme ne olmuştu birden. gözlerim dolmuştu, odama geçtim ıslak gözlerle üzerimi giyinip dışarı çıktım. okul kıyafetimi giymemiştim, okula gidemezdim bu halde elim yüzümde sokağa çıktım. uzun uzun manasız amaçsız yürüdüm sokaklarda. geniş avlusu olan bir camiye oturup böğüre böğüre ağladım. kadınımdan tokat yemiştim, neden böyle davranmıştı hiçbir anlam veremiyordum. yoksa pişman mı olmuştu? o gün akşama kadar dolaştım aylak aylak. akşam ezanı okunuyordu evin kapısını açarken. içeri girdiğimde teyzemin mutfakta olduğunu işittim. odama geçip kapımı hızla kapadım geldiğimi fark etsin diye. yatağıma uzandım ellerimi başımın arkasında birleştirip tavanı seyredaldım.