1. 126.
    0
    "Miranda herşeyin farkındaydı ve yanından ayrılmıyordu. Sonunda aralarındaki gerginlik patlak verdi. O gece bir barda Warlowdan gizli bir buluşma hazırlamıştık, Cem türk olduğundan ve oda türk olduğundan dolayı onları tanıştırma kararı aldık, belki biraz sakinleşir diye ama Adam ve Joel başka bir çember üyesi ile beraber Warlowa saldırdı." kafasını yavaşça yan yatırdı ve konuşmaya devam etti "Birkaç gün sonra Warlow, o zamanki çember lideri Tekoppen ve Miranda ile beraber Tep in evinde kalmaya başladı. Tabi o ara Warlow ona gittikçe bağlandı, ailesini artık düşünmüyordu bile." derin bir nefes verdi ve bir verdiği kadar geri aldı "Warlow neredeyse bir hafta kadar sonra eve döndü, hiçbirimiz nerede olduğunu bilmiyorduk. Kaybolduğu süre zarfında Miranda yerle bir oldu ve yapmaması gereken anlaşmaları uzak durması gereken kişiler ile yaptı." dedi sakince, her söylediği söz ile karnımda oluşturduğu basınç azalıyordu "Warlow döndüğünden bu sefer gerçekten değişmişti ve herşey için hazır gibi görünüyordu. Tep neredeyse bir ay boyunca onu yalnız bırakma kararı aldı. Hiç kimse onunla çember hakkında konuşmadı, hayatı isveçe gelme sebebi gibi oldu, sadece eğitimine vakit harcadı." yavaşça doğruldu ve kucağımın üzerinde kambur bir şekilde oturdu. iki elini kalçama yerleştirdi, çok güzel bir görüntü oluşmuştu benim için. Giydiği dar shirt onu o şekilde çok ciksi göstermişti.

    "Bir ayın sonunda, Tep ona sorması gerektiği soruyu sordu. 'iki hayatıda gördün, sana çıkmak için sahip olabileceğin ilk ve son şansını veriyorum, kararını ver, kalacakmısın yoksa gidecekmisin' dedi, hepimiz cevabının hayır olacağını düşünüyorduk fakat bilmediğimiz bir sebepten, ki büyük ihtimal Miranda yüzünden, kalma kararı aldı." bir an duraksadı, okadar merakla dinliyordum ki onu anlatmayı kesmesi beni çok sinirlendirmişti "Eee?" dedim sabırsız bir şekilde, tepkimden hoşnut değil gibiydi hızlıca konuyu kapatmak istermiş gibi konuşmaya başladı "Çembere katıldı. O akşam dolunay vardı, Awenler ile karşılaştı, korucuyu Elijar ile istemeden Awenlerin zoru ile dövüştü ve sonunda hiçbirşey bilmeden bir korucu oldu, birkaç gün sonra Miranda ortadan kayboldu." dedi konuya gelmek ister gibi bir hali vardı "Şu an onun için herşey baştan gerçekleşiyor. Bu sefer o Elijar ve sende kendisini görüyor, seni getirmeden önce bunuda söylemişti." dedi sakin sakin ama benden bir tepki bekler gibi, gözlerim fal taşı gibi açılmış kıza inanamadan bakmıştım bende karşılık olarak "Beni kendisi gibi mi görüyor?" yavaşça kafasını salladı ve kollarını yavaşça havaya kaldırıp saçını eliyle arkasında topladı ve kalçasını ileri geri oynatmaya başladı.

    "Bence artık bunlardan konuşmayalım... " dedi bana yaramaz bir çocuk gibi gülerek, kalçalarını sert birşekilde kalçalarıma bastırarak hareket ettirirken. "Yeteri kadar çemberler hakkında konuştuk." dedi ve yavaşça boynuma doğru uzanıp öpücük kondurmaya başladı. Ben zaten dünden razı olduğumdan hemen sertleştim, kollarından tutup nazikçe yan tarafa doğru yatırdım ve üzeirne çıktım. Bana şehvetle bakıyor, gülüyordu.

    Birkaç kez onu öptükten sonra konuştum "Sorumu tam olarak cevaplamadın." dedim ellerimi bacaklarında gezdirirken ve diğer elimle saçını okşarken "Neden benimle bukadar ilgilisin, neden bu kadar karmaşık davranıyorsun." herzamanki gibi tekrar güldü

    "Ben senin Mirandanım, sende benim warlowumsun."
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster