tatar ramazan
Tatar Ramazan, Kerim Korcan'ın hikâye kitabı (1969). Dokuz hikâyeden oluşan kitabın sekiz hikâyesi, hapishane yaşamından kesitler içerir; cezaevi müdürü, gardiyan gibi görevlilerin davranışlarının yol açtığı olayları anlatır. ilk kez, 1976'da istanbul Şehir Tiyatrosu'nda tiyatroya uyarlanmıştır. 1990'larda da iki seri halinde başrolünü Kadir inanır'ın oynadığı filmlerle sinemaya uyarlandı.
Tatar Ramazan karakteri, "Türk öykücülüğünün en gerçekçi kahramanlarından biri" olarak anılmaktadır.[1] Osmanlı'nın son dönemleri ile Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Polatlı'da doğmuş ve büyümüş bir gencin talihsiz bir olay sonrasında hapse düşmesi ile gelişen olaylar hikaye edilmiştir.
Tatar Ramazan Sürgünde, serinin ikinci ve son filmi. 1992 yapımı olan film, ilk film Tatar Ramazan
ın devamı niteliğindedir olaylar gene ii dünya savaşının sürdüğü 1942 yılında geçmektedir ve gene Cumhuriyet gazetesinin manşetleriyle açılır. "700 kasaba, 70 vilayet ve 7 düvelde namı söylendi" yazısıyla biter
Tatar Ramazan sürgüne gelmeden ünü gelmiştir. Bütün hapishanede Tatar Ramazan
ın adaleti koruyup kollayan güçsüzü ezdirmeyen mert biri olduğu konuşulmaktadır bütün cezaevi tatar ramazanın gelişini merakla beklemektedir. Sonunda Ramazan gelir ve "Merhaba yarenler, merhaba felaket arkadaşlarım" diyerek hapishane ahalisiyle selamlaşır.
Elbette ki gene koğuş ağası Abdurrahman Çavuş ve yardımcısı Akseli Ali bu durumdan rahatsız olur. En başta Tatar ile iyi geçinmeye çalışırlar, diğer mahpusların üzerine gittikleri gibi gidemezler. Fakat Tatar Ramazan durumu Kirmastılı ile konuşarak anlar, fakat gene de kendini tutmaya çalışır. Bu arada sevgilisi Zeynep de Tatar
ı görmek için hapishaneye gelir fakat tatar o sırada quot benim adım tatar ramazan ben bu oyunu bozarım quot diyerek müdürle takıştığından kapalıya atılmıştır zeynep de tatarı göremeyince deliye döner en sonunda hapishaneye girerek bağırmaya başlar. En sonunda Tatar da onu duyar ve tam konuşmaya başladıklarında üzerine gelen gardiyanlardan korkan Zeynep kendini yukarı kattan atar ve ölür.
Zeynep
in ölümüyle artık tatarı durduracak bir şey kalmamıştır. Abdurrahman Çavuş
da hapishane bahçesinde tatara meydan okumaktadır. Sonunda Tatar Ramazan, "Gel dedin geldim, Abdurrahman Çavuş" diyerek üstüne yürür Çavuş
un bıçaklar çekilir ve sahne başlar bu sırada kirmastılı ağa aksekili yi içeri kilitler ve tatar ramazan ın abdurrahman Çavuş la tek başına dövüşmesini sağlar tatar ramazan bir hamleyle abdrruhman Çavuşu bıçaklar. Çavuş kanlar içinde yere düşer. O anda Tatar Ramazan etrafına dönerek yapılanların aslında mahpuslar için olduğunu söyler, herkes Ramazan`a sahip çıkıp "Ben vurdum, biz vurduk" diyerek üstüne kapanır. Yönetim yukardan tehdit edip teslim olmasını ister. O arada elinde bıçağıyla Tatar Ramazan aradan çıkar ve şöyle der:
Burada vurulacak birisi vardı, onu da ben vurdum! Benim adım TATAR RAMAZAN gücün varsa gelip alsana!
Bu bölümde özellikle Kirmastılı karakterine dikkat edilmelidir. Kerim Korcan, yıllarca hapiste yatmış ve orada rastladığı mahkumlardan yola çıkarak bu karakterleri yaratmıştır. Kirmastı, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinin eski adıdır. Kirmastılı karakteri, yiğitliğin ve mertliğin sembolüdür.
Film 700 kasaba, 70 vilayet ve 7 düvelde namı söylendi yazısıyla biter.