+2
panpam, haklısın. deja vu olayını metabolizmamızda bulunan nöron hücrelerinin bilgiyi geç iletmesinden kaynaklı bir ikilem olarak açıklamaya çalışıyorlar fakat bu tez çok yerden fire veriyor. yani sinir sistemimiz normalden yavaş çalışarak bir dalgınlığa uğruyoruz ve gördüğümüz bir kareyi saniyenin milyonda biri süre farkla beyin bir kez daha işliyor. aynı anda gördüğümüz veri iki defa işlenerek daha önce ben bunu yaşadım hissine kapıldığımızı iddia ediyorlar. peki iyi güzel de farklı mekanlarda aynı sahneyi fark edersek ne olacak. farklı zamanlarda olduğunu ispatlarsak, yani son dejavu olmanın tam saatini ve tarihini odandaki dolaba yazarsan ve bir sonraki deja vu da iki bilgiyi karşılaştırdığında farklı iki sonuç çıkarsa... sistem çöker, burada işin içine rüyalar alemi girer.
hepimiz rüya görürüz. ve bir çoğumuz bu gördüğümüz rüya içinde boyut değiştiririz. zamandan ve mekandan münezzeh bir yapıya kavuşuruz. bu deyişle kişi 20 yıl sonraki bir vakanın yaşandığı güne gidebilir, orada o zaman diliminde yaşayabilir. uyanır hayatına devam eder ve 20 yıl sonra aynı yere gidince bir deja vu meydana gelir, tıpkı yıllar önce kokusunu içimize çektiğimiz yayla domateslerini bu günlerde çok nadir bulduğumuzda kokusundan tanımamız gibi. beyin doğrudan algılar ve bize sunar.
bir takım düşünce de bebeklikte rüya görme sıklığının çok daha fazla olması yani bebeklikte yaşadığımız günler içinde önümüzdeki ömrümüzün büyük bir kısmını rüyalar aleminde yaşamış olabiliriz. bu da deja vu ların ne demek olduğunu açıklar. ayrıca uzun süre görülen rüyalar benim ruhumu yaşlandırır gibi bir hisse kapılırım ben. dünya zamanı ile 2 ile 7 saniye arasında gördüğümüz bir rüya bloğunda aslında 10 larca yıl vakit geçiriyoruz. ruhumuz yaşlı bedenimiz genç kalıyor bu şekilde.
velhasılı fazla kafa yormamak lazım panpa, daha hızır aleyhisselamı da anlatacaktım ama mevzu çok derine inecek, çok tedirgin oluyorum ben düşündükçe, cevap bulamadıkça aklımdaki sorulara. süpaneke dinimiz amin, hadi eyvallah.