1. 126.
    +1
    Biraz zamansız, biraz da hudutsuzca, monitöründe yanıp sönen bir turuncu ışık olarak hayat alanına daldığım bir yabancı. Ortak bir acıyı, pek de benzer olmayan bir üslupla adımladığımızı hissedip, -biraz tedirgin- kapısını tıklattığım, misafirperver ev sahibi. Yabancıların, en yakınlara yeğ tutulduğu bir dönemin, işteşliğine hakkını veren “sırdaş”ı.

    Aşka bile kafa tutacak kadar asi, prematüre olmadığına şaşılacak kadar “dörtnala”, öfkesi zehir zemberek, sevmesi dünyaya bedel, sözcüklere sığdırmanın, kalıplara oturtmanın pek de kolay olmadığı, bir tesadüfün peşine takılıp hayatına sızdığım koca yürekli bir adam… Güzel gözlü oğluna ilk nazar boncuğunu takmak isteyecek kadar yakın olduğum; hoş gördüğüm, hoş bulduğum, karga kılavuzu olduğum ve nihayet, kahkaha atabilen gözbebekleri ile de tanıştığım kayıp kardeş. Böyle sıra dışı başlangıçları severim, hakkını verelim.
    ···
   tümünü göster