1. 51.
    +2
    uludağa da yazdım buraya aynen copy paste yapıyorum. belki okuyan olur amk. okurken kör olursanız hastane masraflarınızı karşılarım, ehehe. yok lan şaka amk ne karşılayacam okuyun işte.

    osmanlıdan bugüne türk siyasi hayatına damgasını vurmuş topluluklardır. tabi burada kastettiğimiz cemaatler, dini cemaatlerdir.

    hala bile bu dini cemaatlerin nasıl olup da bu kadar güçlenmiş olduklarını anlayamayanlar var. anlatalım. çoğunuz üniversite öğrencisisiniz. bir düşünün bakalım ailenizden hiç doğru dürüst para alamasaydınız, kimse de size burs vermeseydi ne yapardınız? çok zor durumda kalırdınız öyle değil mi? peki birisi siz bu haldeyken size çok cüz'i bir ücret karşılığı yatacak yer verse, yemek verse ve bunun karşılığında sizden sadece dininizi öğrenmenizi istese ona ne cevap verirdiniz?

    cemaatler öcü değildir. cemaatler bu memleketin bir gerçeğidir. ister beğenin, ister beğenmeyin. o yobaz dediğiniz, gerici dediğiniz, örümcek kafalı dediğiniz adamlar bu memleketin öğrencilerine devletin kendisinden daha bile fazla yatırım yapmıştır. bunu aklınızdan çıkarmayın.

    bunu söylediğim zaman bana soruyorlar "peki babasının hayrına mı yapıyor bu işi cemaatler?" bazıları da diyor ki "ama bunun karşılığında o genç zihinlerin beyinlerini yıkıyorlar, onları hizmet dedikleri şeyin içine sokuyorlar."

    haklı olabilirsin genç dostum. ama bir düşün bakalım. o çok çağdaş olduğunu zannettiğin çydd çok mu farklı bir şey yapıyor? her iki tarafın da tadına bakmış birisi olarak söylemeliyim ki çoğu dini cemaat, çydd'dekilerden çok daha fazla eleştiriye açıktır. ayrıca hem çydd için, hem de cemaatler için söyleyebilirim ki, kimse kimseyi hizmet etmeye zorlamıyor. bu adamlar için pek çok şey diyebilirsiniz, ama bunlar mafya değil. zorba da değil. sadece doğru olduğuna inandıkları işleri yapan insanlar.

    türkiyede böyle bir sıkıntı var işte. herkes birbirine ültimatom veriyor. çünkü herkes kendi yolunun en iyisi olduğundan kesin olarak emin. hiç kimse karşı tarafı dinlemek istemiyor. onun neden o şekilde düşündüğünü anlamak istemiyor.

    biraz da ben anlatayım onları size. düşünün ki 7 yaşında çocuksunuz. dağın başında bir köyde yaşıyorsunuz. devlet size okul okumanızı emrediyor. ama köyünüze okul yapmıyor. ister simsar deyin, ister allahın sevgili bir kulu, bir adam geliyor köyünüze. ailenize diyor ki, senin oğlanın eti bizim kemiği sizindir bundan sonra. artık bizim yurtlarımızda/evlerimizde kalacak. arkadaşlarıyla okula gidecek. okuyup büyük adam olacak. siz de bize senede bir kaç çuval soğan/patates/un vs vereceksiniz. ne yaparsınız? "hayır, benim çocuğum her fikirden insanlarla tanışacak. kendi yolunu çizecek. kendisine bir şeyler dayatan insanların dayatmalarıyla yetişmeyecek. kendi doğrularını öğrenecek" mi dersiniz?

    tekrar hatırlatayım. devletin vergi almak haricinde gibine bile takmadığı, insanların köylü diye alay ettiği, kırk yılın başı şehre indiği vakit hor görürler diye korkarak ana caddede bir lokantada yemek bile yiyemeyen gariban bir köylüsünüz siz. allahın sittir ettiği bir dağ köyünde, hastanesiz, elektriksiz, yolsuz hatta susuz bir dağ köyünde yaşayan bir köylü, bir mağara adamısınız. yukarıda bahsettiğim cümleleri kursanız size gülerler amk.

    peki bu çocuk bütün hayatını o yurtlarda/evlerde geçirse, babasının ocağında yemediği yemekleri orada yese, okul okusa, sonra arta kalan vakitlerde de din derslerine girse; sizce bu çocuk kendisine bu imkanları veren insanlara karşı kendisini borçlu hissetse çok mu garip olur? düşünün ki bu adama bir de lise/üniversite hayatı boyunca yobaz, bağnaz diyerek ucube muamelesi yapılmış. evlendiği kadın başı örtülü diye insan yerine konulmamış. yani burada devletin de toplumun da daha doğuştan reddettiği, bin muamelesi yaptığı insanlardan bahsediyoruz.

    sene 2013 olmuş, insanlar diyor ki ne ara bu kadar güçlendi bu cemaat zımbırtısı? be heeyy çocukluğunda en büyük derdi mahalledeki en güzel bigiblete sahip olmak olan, pek saygıdeğer, pek muhterem amca, teyze, abi, abla. herkes çocukluğunda senin kadar şanslı olamadı biliyor musun? devletin ve milletin, misafirlere gözükmesinler diye halı altına süpürdükleri o insanlar var ya. işte onlar birbirlerine tutundular hayatta kalabilmek için. siz farkında bile değildiniz onların ama onlar birer cemaattiler artık. onlar anladılar ki birbirlerine tutundukça daha güçlü olacaklar. anladılar ki, üç beş tanesi iyi yerlere gelebilirse, üç yüz beş yüz tane daha kendisi gibi olanları da peşinden sürükleyecek, iyi yerlere getirecek. tabi sen bilmezsin bunları. sen o dönemleri, evde dallas izleyerek, teksas tommiks okuyarak, arkadaşlarınla pastanede buluşarak geçirdin. senin cemaatin küçük ve güçsüzdü. çünkü sen güçlüydün ve seni yaşatacak, elinden tutacak güçlü bir cemaate ihtiyacın da yoktu. ama onların vardı ve bu ihtiyaç arttıkça daha da sıkı sıkıya tutundular o cemaate.

    şimdi soruyorsun, ne ara bu kadar güçlendiler diye. sorma. diyorsun ki bu yobaz herifler benim sistemime, rejimime karşı geliyorlar. peki düşün bakalım çok mu haksızlar bunda?

    ama bu sana bir ders olsun ağzından pipo düşmeyen, ağzını yaya yaya "sanat sanat içindir üstadım" diyen, bilmiş bilmiş "memleketimizin insanı çok cahil yahu" diye serzenişte bulunan yurdum aydını. bir daha ki sefere ölüm yıl dönümünü anmaktan, ve olmasan olmazdık demekten başka hiç bir şey yapmadığın insanın lafını aklından çıkarma olur mu? ne demişti o? "köylü milletin efendisidir"

    ve son bir tavsiye sana. bugün gelinen süreçte cemaatleri suçlama boşuna. onlar suçlu değil, bu süreçte akıllı davranan taraftırlar. buna rağmen de "beyinlerini yıkıyorlar" dediğin çocukları en az sömüren yine onlardır, bundan hiç kuşkun olmasın. cemaatler senin gibilerin ve devletin açtığı o koskoca boşluğu dolduranlardır. ve cemaatleri bitirmek gibi bir planın varsa eğer, yoksulluğa çare bularak, ya da hiç olmazsa yoksul ailelerin çocuklarına sahip çıkarak başlayabilirsin.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster