1. 51.
    +1
    Bunları konuşurken yürüyoduk beyler, cümlemi bitirdiğimde olgunların ordan meşrutiyete paralel uzanan sokağa dönmüştük, hangimizden çıktı fikir hatırlamıyorum ama içsek mi dedik daha önce hiç birlikte içmemiştik ama sonra vazgeçtik gittik mado’ya oturduk. (Mınakoyim ne pahalı mekan lan orası?!) o sırada o sevinçle hiçbi şey umrumda, umrumuzda değildi, yoksa kalkardık. Gerçi waffle yedik ve o o kadar pahalı değildi neyse, şu an canım waffle çekti lan gidip aynı yerde aynı masada oturup waffle yemek istiyorum ama param yok maalesef… neyse yemek yedik işte saat daha 11 buçuk falandı, birlikte geçirebileceğimiz çok zaman var demekti bu da, biz de değişiklik olsun diye seğmenler parkı’na gittik (oraya kadar yürümeyi düşünen beynimizi gibeyim, ayaklarım koptu lan) oturduk sohbet muhabbet, arada konu yine onun suçluluk duygusuyla ilgili şeylere geldi, mantıklı cevaplarla geçiştirdim. Saçma sapan şeylerle de olsa eğlenmeye başladık sonra, saçımı falan topladı kurdale şeklinde bi tokayla ben de komik bi poz verdim falan o fotoğraf da hala duruyo, tam bir embesilim ya. Ama eğlenmeye ihtiyacımız vardı beyler, onun yüzünün gülmesi için saçmalamam gerekiyosa, şaklaban da olurum palyaço da, yeter ki gülsün. Böyle de bir şey vardı, kendimi yok sayıyo gibiydim. Gururum, mantığım, ahlak anlayışım onun mutluluğa karşı karşıya kalınca havlu atardı. Belki de buydu sevmek, onu kendinden daha öne koymaktı ama gerçek anlamda. Bu arada arkamızdaki ağacın üstümüze doğru uzanan dallarından bi örümcek sarkıyodu ceren’in önünde onu fark ettim, söylerken bu kadar tepki vereceğini hiç beklemiyodum ama bağırdı ve koluma yapışıp omzumun oraya gömdü kafasını (bu hareketinden aşırı utanmış ben de sonra öğrendim, artık nasıl mesafeli gözüküyosam kıza karşı, böyle ufak bi şeyden bile utanmış. Beynime sokayım) Neyse bu gün de böyle geçti güzelce…
    ···
   tümünü göster