1. 1.
    0
    Alman yazar Von Horrigk'in görüşleri suyun tek başına bir güç olarak kullanılıp kullanılmayacağı konusuna ışık tutuyor. Şöyle diyor Alman yazar: "Bir ulusun kudretli ve zengin olup olmaması, gücünün ve zenginliğinin büyüklüğüne ya da sağlamlığına değil, esas olarak komşularının aynı şeylere kendisinden daha çok ya da daha az sahip olmasına bağlıdır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye komşularından daha fazla suya sahip gözüküyor ve bu fazlalık Türkiye'yi su zengini ülke haline getiriyor kuşkusuz. Gerek GAP bölgesindeki barajların su toplama kapasitesi, gerekse barış suyu projesi ve Manavgat'tan Ortadoğu'ya su satma düşüncesi suyun Türkiye açısından tek başına bir güç kaynağı olarak kullanılabileceğini gösteriyor.

    israil nereye koşuyor?

    Ancak Fırat nehri ile ilgili taleplerin bununla sınırlı olmadığını, Ortadoğu ile ilgili politikaların belirlenmesinde en etkili ülkelerden biri olan israil'in de suya ihtiyaç duyduğunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan'ın şu sözlerinden daha iyi anlıyoruz: "Güneydeki diğer komşulardan israil şu anda çok büyük su sıkıntısı çekmektedir. Bu durumu telafi etmek için ortaya koyduğu alternatiflerden birisi Fırat nehrinden Suriye'ye daha fazla su verilmesidir. israil bu fazla su karşılığında Suriye'nin kendilerine Ürdün ve Yarmuk ırmaklarından su vermesi alternatifini ısrarla savunmaktadır. israil, bu meseleyi o kadar ciddiyetle ortaya koymaktadır ki, mesela eski Dışişleri Bakanlarından Şimon Perez "Su insanlığın müşterek malıdır" diyebilmiş ve "Su için gerekirse savaşırız" tehdidinde bile bulunabilmiştir."

    Su kaynakları bakımından yoksul bir ülke olan israil, 1951 yılında, Yukarı Teberiya bataklıklarını kurutarak buharlaşma kayıplarını azaltmış, böylece Yukarı Şeria nehrinin akışını artırmıştı. 1966 yılında israil Ulusal Su iletim Sistemi, Teberiya Gölü'ne bağlanmış ve bu Ürdün Nehri'ni adeta kurutmuştu. israil, 1967 Savaşı esnasında işgal ettiği Filistin toprakları üzerinde yerleşik halkın tabii kaynaklar üzerindeki haklarını reddetmişti. Daha sonra, Filistin su kaynakları, israil'in su kaynakları ile bütünleştirilmişti.

    Su konusunda israil üzerinde durmamızın nedeni bu ülkenin hem Ortadoğu'nun su konusunda sorunlu bölgesindeki en güçlü ülke olması, hem de ABD ve Batı Avrupa ülkeleri üzerinde büyük etkiye sahip olmasından kaynaklanıyor. Diğer taraftan Fırat —Dicle havzasının, kurulması planlanan Kürdistan devletinin sınırları içerisinde yer alması, bununla birlikte bu bölgenin israil'in vadedilmiş topraklarına girmesi ve bu Kürt devletinin bir garantör devlete duyduğu ihtiyaç; ayrılıkçı Kürt hareketine verdiği desteği askeri kaynaklarca dahi bilinen israil'le ilgili şüpheleri daha da artırıyor. Bu da bu bölgede bir Kürdistan devletinin kurdurtulmak istenmesinin böylesine rasyonel temellere mi dayandığı sorusunun zihinlerde uyanmasına sebep oluyor.

    israilli uzman Hillel Shuval'a göre Türkiye, kişi başına 4500 m³ su potansiyeli ile bölgenin en zengin ülkesi. israil'in halen kullanmakta olduğu kaynakları kullanmaya devam ettiği varsayılarak yapılan hesaplamada, 2023 yılında Filistinlilerin ve Ürdün'ün asgari su ihtiyaçlarını karşılayamayacakları, israil'in ancak bu kadarını sağlayabileceği iddia ediliyor. Shuval'e göre Türkiye ihtiyacından kat kat fazlasına sahip. Çözüm ise son derece basit: Türkiye, Ürdün'ün ve Filistinlilerin su ihtiyacını karşılamalıdır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster