feta

yaşadığımız hayat durmadan bencilliği körüklüyor. kendi kendine yetmeyi öğütlüyor, devamlı. başkaları olmadan da yaşayabileceğimizi hatırlatıyor. hatta daha rahat yaşamın önündeki biricik engel olarak gösteriliyor, başkalarının varlığı.
hızlı bir şekilde yalnızlaşıyoruz, daha fazla neşeleneyim diye. neşelenmemiz bir müddet sonra nesneleşmeye dönüşüyor. bu dönüşüm insanlığı akıl almaz yol kazalarına zütürüyor. savrulmalar, sapmalar, çığlıklar…
çığlıkların gök kubbeyi yavaş yavaş inlettiği bu zamanda iyi bir kişilik olarak var olmanın yetmeyeceği bilincinden hareketle iyi bir dünya bırakmak için yeni bir medeniyet perspektifiyle;
1-medeniyetimizi yeniden üretme.
2-kelime ve kavramlarımızı güncelleme.
3-onlar üzerinden yeni kavramlar üretme
4-literatürde yer tutmasını sağlama, dünya kamuoyuna sunma
5-kavramların kurumsallaşmasına katkı sağlamak amacıyla; feta
.
feta: genç, yiğit, fedakar.
feta; kültürümüzde belli bir inanç, düşünce ve davranışları olan mesleki birlik ve esnaf teşkilatı olarak varlığını ortaya koyan ahilik anlayışının beslenmesini ve gelişmesini sağlayan, günümüzde de demokratik kültürümüzün yaygınlaşmasını ve bu çerçevedeki standartların yükseltilmesini, toplumsal dayanışmayı, birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutma özelliğine sahip milli kültürümüzün unutulan anahtar kavramlarından biridir.
feta kavramı ile ilgili olarak tarihte yerini almış tanımlamalar şunlardır.
1-kişinin hasmının olmaması.
2-herkesle iyi geçinmesi, çevresiyle barışık olması.
3- sofrasında mümine de mecusi’ ye de yer açması.
4-yardım isteyenden kaçmaması.
5-i̇nsanlara eziyet etmemek.
6-kendisinden korkulmasından korkmak.
7-bol bol ikramda bulunmak.
8-ziyafet verileceği zaman çevredeki hayvanatın da doyurulması, karıncanın incitilmemesi.
9-sevgi ve merhametin hayvanları da kapsayacak şekilde geniş tutulması.
10-başkalarının hak ve menfaatlerini kendi hak ve menfaatinden üstün tutması.
11-başkalarının kusurlarını örtmesi.
12-özür dilemeyi gerektirecek davranışlardan sakınması.
13kendini aşağılarda, başkalarını yüksekte görmesi.
14-sözünde durması, sadakat göstermesi.
15-güzel ahlak ve nezaket üzere olunması.
16-kişinin göründüğü gibi olması, olduğu gibi görünmesi, hatta göründüğünden daha iyi olması.