450 yaşındaki komşumuzu ağlata ağlata

annemin komşusu olur kendileri.. 45 yaşlarında esmer, kısa boylu hafif balık etli, siyah gözlü siyah kaşlı taş gibi bir kadın. ara ara gelir bize oturmaya gelir. bazen geceleri geliyor kocası şehir dışına çıkıyor geceleri korktuğu için bizde oturuyoruz daha sonra evine gidiyor yatmaya. çok saygılı temiz ve laik bir kadın. müthiş göğüslere sahip. kocaman zütü var. arada şalvar giyiyor bize geliyor, ayak topukları nasırlardan çatlamış, giydiği şalvarı patlatırcasına şişik züt ve göğüsleri var. birde pembe bir kazak giymiş, kocaman göğüsleri dışa fışkırmış ortasındaki o ince çizgi gözüküyor. her zamanki gibi azdım gene o gün ve tuvalette sessizce fatma teyzeyi düşünerek 31 çektim. günler haftalar aylar geçiyor hala hep aklımda fatma teyze var.. o kocaman zütü ve memesi beni benden alıyor. onu sessizce arkasından sarmalayıp gibmeyi ne çok isterdim oysa.. yatak odasında üstünü değiştirirken arkasından sessizce yaklaşıp sütyeninin kopçasını çıkartmak, daha sonra yaba gibi ellerimle o kaya gibi memelerini sıktırmak isterdim.. şişmanlığın vermiş olduğu yük olsa gerek o hafif peynirimsi kokuyu içime çekmek ve biraz sararmış kilotunu çıkartıp kocaman züt löplerinin arasına kafamı sokup kokuyu içime çekmeyi çok isterdim.. daha sonra dıbının ıslandığını fark edip bunu gardolapa domaltarak müthiş züt deliğine yannanımı sokmayı ne çok isterdim.. sağ elimin orta parmağı ile hafif karamsı olan züt deliğini genişletmek, daha sonra boxerimdan çıkarttığım haşin damarlı gövel yannanımı onun o narin zütçüğüne sokmak isterdim.. seri gel-git eşliğinde ve ahhh ohh senfonilerinde onunla müthiş bir gece yaşamayı ne çok isterdim.. ama olmuyor işte, denk gelmiyor. sadece bize çay içmeye geldiğinde onun müthiş göğüs ve kocaman traktör tekeri misali olan zütünü düşünüp 31 ile kendimi avutuyorum.