1. 1.
    0
    Ama beni şaşırtan bunların hiç biri değildi.
    Her zaman böyleydi karım. Her zaman tahrik
    edici, her zaman gibilesiydi. Üstelik onun bu
    özelliği en çok hoşuma giden yanı olmuştu
    hep. Şaşmama neden olan başka şeylerdi. En
    başta uzun ve kumral saçları darmadağındı.
    Giysisi buruşmuş ve yer yer kirlenmişti.
    Çıplak kollarıyla bacakları da öyle. Sanki
    düşmüş, dayak yemiş, ya da trafik kazası
    geçirmiş gibiydi. Ama yüzündeki ifade
    haline uymuyordu. Yorgun ve mutlu
    görünüyordu. Gelip kanepeye yanıbaşıma
    oturduğunda eteği sıyrıldı. Şimdi ayrık
    bacaklarının iç taraflarının sırılsıklam ıslak
    olduğunu görebiliyordum. “gibilmişsin sen.”
    dedim. “Ohh evet hem de ne biçim... ” dedi.
    gibim bir anda kalkıverdi. Karımın
    başkalarıyla gibişmesi kadar tahrik edici şey
    yoktu benim için. Tek koşulu olup
    bitenlerden haberim olmasıydı. En sevdiğim
    de başkaları karımı giberken seyretmekti. Bu
    mümkün olmazsa karım herşeyi en ince
    ayrıntısına kadar anlatırdı bana. Sonunda
    bu uzun uzun gibişmemize neden olurdu.
    Şimdi de son derece tahrik olmuştum.
    Karımın gözlerinin içine bakarak, “Kim?”
    diye sordum. “Kim değil sevgilim, kimler
    diye sorman lazım.” dedi. “Kimler peki?”
    dedim. “Ameleler!” dedi. Birden bir şimşek
    çaktı kafamın içinde. Olup biteni hemen
    anlamıştım. Demek karım yaklaşık bir
    haftadan beri aklına takılan şeyi yapmıştı
    sonunda.
    ···
   tümünü göster