1. 1.
    0
    filmi izleyenler belki hatırlar. doğubeyazıtta ishak paşaya çıkaran taksiciye isa döner ve der ki; gel senin de bi fotoğrafını çekeyim. taksici yaklaşır, şekil yapar saçlarını. kompozisyonu ayarlar isa. çeker ve taksiye binerler.

    geri dönüşte taksici isa'ya abi bu fotoyu bana gönderir misin der.

    isa napçan lan sen fotoyu der, gönülsüzlüğü bellidir hani. ama gene de tamam sen adresi yaz gönderirim sana der.

    aynı akşam isa, bahar'la kahvede buluşur, bahar isa'nın hediyesi almadan ayrılır. isa taksicinin adresi yazılı olan kağıdı buruşturup atar.

    konu şu;

    yıl 2010. askerden henüz dönmüşüm. eylül ayı. kafayı toparlamak için güneybatıya gitmiştim.
    kalkanda, otogarda, yüksekçe bi yer, denize bakar. manzara enfestir. tek tabancayım. yanımda makine var ama tek bi karede kendim yokum fotolarda.

    delinin birini buldum. hafif deli. yaşça büyük. abi dedim benim fotomu çeker misin. olur dedi çekti iki tane. sonra o da benden istedi, kendisinin fotosunu çekmemi.

    çektim.

    peki dedi gönderebilir misin bunu bana.

    nasıl dedim. adresin nedir?

    kalkan otogara at gelir, dedi, tamam dedim.

    göndermedim.
    ···
   tümünü göster