1. 26.
    0
    @21 al hocu nazım baba anlatmış olayı.
    YAŞAMAYA DAiR





    Yaşamak şakaya gelmez

    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

    bir sincap gibi mesela,

    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde

    hiçbir şey beklemeden,

    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

    Yaşamayı ciddiye alacaksın,

    yani o derecede, öylesine ki,

    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

    yahut kocaman gözlüklerin,

    beyaz gömleğinle bir laboratuvarda

    insanlar için ölebileceksin,

    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

    hem de en güzel en gerçek şeyin

    yaşamak olduğunu bildiğin halde.

    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

    yaşamak yanı ağır bastığından.





    Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,

    yani, beyaz masadan,

    bir daha kalkmamak ihtimali de var.

    Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini

    biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,

    hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,

    yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz

    en son ajans haberlerini.

    Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,

    diyelim ki, cephedeyiz.

    Daha orda ilk hücumda, daha o gün

    yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.

    Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,

    fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz

    belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

    Diyelim ki hapisteyiz,

    yaşımız da elliye yakın,

    daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.

    Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,

    insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla

    yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

    Yani, nasıl ve nerede olursak olalım

    hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

    1948

    3

    Bu dünya soğuyacak,

    yıldızların arasında bir yıldız,

    hem de en ufacıklarından,

    mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,

    yani bu koskocaman dünyamız.

    Bu dünya soğuyacak günün birinde,

    hatta bir buz yığını

    yahut ölü bir bulut gibi de değil,

    boş bir ceviz gibi yuvarlanacak

    zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

    Şimdiden çekilecek acısı bunun,

    duyulacak mahzunluğu şimdiden.

    Böylesine sevilecek bu dünya

    "Yaşadım" diyebilmen için...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster