+5
akp istanbulda rant elde edemediği yer bırakmadı. uluslararası şehircilik fuarlarına gidip projeler yaptırdı sonra bunları nasıl peşkeş çekeriz derdine düştü. tekel binası ve sami yeni aldı, galatasarayın eline tutuşturdu bi stad. milyar dolarlık proje yandaşlara gitti. saraçoğlunun yanındaki salı pazarı, stad ve tesisler birlikte olmak üzere o araziye avrupanın en büyük marinası projesi çizilik yine milyar dolarlık projeyi peşkeş çekmek istediler. bu marina konusunu açalım biraz.
-2005 ten beri her sene saraçoğlunun altında antik kent var kalkedon şehri var gibi sahte haberler çıkmaya başlamıştı. sizce kalkedon krallığı herkesçe bilinen saraçoğlundaki çim sorununun yandaki kurbağalı dereden kaynaklandığı bölgeye şehir kurar mı? üstelik deniz kıyısına savunmanın en zayıf bölgesine krallığın merkezi kurulmuş ve antik değer taşıyomuş. önce bu bahaneyle yıkmaya kalktılar. halbuki marmarayda çıkan binlerce yıllık tarihi eserlerin nasıl parçalanıp kenara atıldığını hepimiz gördük. ne olduda saraçoğlunun altındaki sözde antik kent değerli oldu?
-istanbul belediyesi stad tapusunun fenerbahçede olduğunu biliyordu ve bunu fb yönetimini ikna ederek yada kandırarak yapamayacağını biliyordu. çünkü aziz yıldırım her ne kadar sevmesemde o stadı kulüp özkaynaklarıyla yapmış ve yapılacak bütün projelerin fenerbahçe yararına olmasını gözetmiştir. yine marina ve avmler projesinde eğer bişey yapılcaksa bunu fenerbahçe yapar fenerbahçe kazanır diyerek kararlılığını koymuştu.
-fenerbahçe yönetimi o araziyi boşaltsaydı hem yepyeni bir stada kavuşçaktı hemde 3 temmuz süreciyle başı ağırmıcaktı. ama ne yaptı fenerbahçenin geleceği olan değerlere sahip çıktı ve yedirmedi.
-gelelim ultra tesadüfler serisine. fb yönetimi kenan evren lisesinin olduğu yere avm yapmak için proje çizdirip kenan evren lisesini yerine 3 tane okul yaptırmak karşılığında yıkma planı yapıyordu. nitekim söz verilen 3 tane okulun inşaatı bitti bile. bunu başkanlık seçiminde dile getiren aziz yıldırıma cevap gecikmedi. hem de başbakan erdoğandan. başbakan hangi hak ve yetkiyle bir spor kulübünün çizdiği projeye karışıp sen kafana göre yapamazsın buranın ağası benim diyor? neden birden bu kadar öfkelenip kamera karşısından göz dağı vermeye kalktı? eğer bir usulsüzlük varsa bile buna başbakan karışamaz. vakıflar genel müdürlüğü diye bir kurum var ondan öte şehircilik ve çevre bakanlığı var. unutmadan söyleyelim ki bu avm projesi aynı zamanda istanbul belediyesinin marina ve avmler projesinin önünü tıkayıp ordaki potansiyel rantını kaybetmesine neden oluyordu.
-aziz yıldırımın karşısına rakip olarak çıkan m.aydınlar en büyük vaadlerinden biriside 80 bin kişilik yeni stad projesiydi. ne tesadüftür ki m.aydınlar aday olmadan önce dillerde dolaşan bu marina avm projesi, fenerbahçenin stadını taşımasıyla aydınlığa kavuşup milyar dolarlık rant gerçek olacaktı. m.aydınlar ve ona direktif verenler iyi plan kurmuşlar. bir taşla iki kuş. hem başkanlık vaadi olarak stadı göster. hemde istanbul belediyesinin önünü açmış ol. ama planları tutmadı kongre ezici bi oy farkıyla aziz yıldırımı tekrar başkan seçti.
-başbakan yıllardır söylediği demokratik hak hikayesi nedense fenerbahçeye gelince farklı işliyordu. başbakan en ufak muhalefette tepkinizi seçimde gösterin, yüzde elliyle geldim, sandıkta görüşelim diyip sözde demokratik olduğunu iddia ederken bişey yok ama fenerbahçe kongresi genel seçimlerden daha güvenilir ve adil bir seçimle aziz yıldırımı seçince ouvvv. sen kimsin ki bir kulübün iç işlerine karışıp seçimle seçilmiş bir başkana, kulüp başkanları 3 dönemden fazla başkanlık yapmamalı bunun önüne geçmeyi düşünüyoruz diyorsun? aynı proje m.happy shawnın seçim vaadleri arasında da vardı unutmayın. bu klagib söylem başbakanın da sürekli söylediği bişeydir. 3 dönemden fazla seçilmenin önüne geçmek.
-fenerbahçe öyle bir kulüp ki öyle büyük ki hergün yalan haberler çıkarıp sözde kamera görüntülerinin olduğu iddialarıyla, her maçtan önce uefa sopası ceza kapıda gibi haberlere etki altına alınmaya kalkılmasıyla, borsada tahvillerinin devasa boyutlarda düşmesine karşın yinede dimdik ayakta. bu fenerbahçeyi batırma operasyonunun yanında gsyi de kurtarma operasyonuydu. eğer ki bu 3 temmuz patlak vermeseydi, fenerbahçe oturmuş kadrosuna bir kaç dünya yıldızı transferle gerek avrupanın gerek türkiye liglerinin tozunu atacaktı. gs belki yıllarca şampiyonluk göremicekti. siz düşünün fbnin elde edeceği reklam ve şampiyonluk gelirlerini. kaldı ki gs iki sene üst üste fahiş hakem hatalarıyla şampiyon yapılmasına rağmen yine de mali sıkıntılar içinde. iki defa sermaye arttırımına gidildi birincisinde kimse ses çıkarmadı. ikincisinde ise karşı çıkan spk başkanı işinden oldu. gazeteler yasal ama etik değil haberleriyle algı yanılması yaptılar. gs şampiyonluk ve şampiyonlar ligi gelirlerine rağmen hala borç içinde yüzüyor. çünkü kendi kendini döndürecek mali sistemi yok. buna ek olarak fenerbahçenin son on yılda 350 milyon türk lirası vergi ödediğini, gsnin ise bilinen 70 milyon liralık vergisinin affedildiğini unutmayalım. şimdi siz söyleyin kim bu ülkeye daha çok sahip çıkıyor?
-başbakanın kafayı taktığı diğer konu ise fenerbahçe bank. yapılır yapılmaz ne olur belli değil ama neden bu kadar başbakanın keyfini kaçırdı? gerekli sermayeyi koyup prosedürü tamamladıktan sonra neden banka açamasın ki fenerbahçe? sen yine hangi hakla buna karşı çıkabilirsin? doğru kızlı erkekli kalmaya karşı çıkan birinin bunlara karşı çıkmasına şaşırmamalı. çünkü türkiyede banka açabilmek için yine oğlunun çalıştığı arap firmalarının sahipleri şeyhlerden biri olman lazım.
siz oturduğunuz yerden hepiniz bildiğiniz halde sırf fenerbahçenin olası başarılarından ve büyüklüğünden korkup sinirinizle kin nefret kusarak fenerbahçe şikeci diye yazmaya devam edin. ama azıcık elinizi vicdanınıza koyun tarafsız olarak değerlendirin. unutmayın ki italya da bile şike davasında juventus ve milan ceza alırken saklanan inter aleyhine dosyalar bugün günyüzüne çıktı. ve tabiki örtbas edildi. çünkü italyadaki şike sürecide aynı bu şekilde işlemişti. çok paralar harcayan fakat başarı elde edemeyen interin artık şampiyon olması ve italya futbolunu domine etmesi gerekiyordu. yine interin sahipleriyle italyan hükümeti ve mafyası arasındaki politik ve mali ilişkileri de gözönünde bulundurarak bugün fenerbahçe uefa da yargılanırken trabzonspor nasıl temize çıkarıldıysa, interede o yıllarda öyle yapıldı. fakat bugün gizli itirafçılar ve kayıtlarla interinde şikeye karıştığı ispat edildi. gerçeklerin bir gün açığa çıkma gibi kötü bir huyu vardır bunu unutmayın.
Tümünü Göster