1. 1.
    0
    : Değerli okurum, hayat sürprizlerle doludur. Bir pencereden bakarsan, çiçek bahçesi görmeyi umduğun yerde sivri sivri kayalar görürsün. Oysa sen, o çiçek bahçesinde piknik yapmayı, eğlenmeyi, gülmeyi düşlemiş olabilirsin. Ama sivri upuzun kayalar senin hareketlerini kısıtlar. Orada yaşamak zorundaysan çok dikkatli olmalısın. Ayağın kayar, üzerine düşersen canın acır. O kayaların arkasına saklanan nişanlın da seni o kayalarını tepesine hemen çıkmaya zorlarsa, bu defa dokularda yaralar açılır.
    Sen kayadan öyle bir korkarsın ki hayatın boyunca yanlarına bile yaklaşmak istemeyebilirsin. Ama yine sen şanslısın. Piknik yapacağın alanı görmüş, neyin, ne olduğunu öğrenmişsin. Bu durum sürpriz de olabilirdi. Hani bazı yerlerde üzeri örtülü heykelleri açarlar. Örtüyü çekince devasa heykel karşına çıkıverir ya, onun gibi ilk gece birdenbire örtüler kalkıp da eşinin "Bak bak" diye kıpırdanışları sende şok yaratabilir.
    Artık şans ne getirdiyse, vajinismus mu, cinsel soğukluk mu? Kabak gelir yine bizim başımıza patlar. Ben yukarıda mektubunu sansürledim. O sivri kayanın boyutunu yazmadım. Bana göre çok düşünmelisin. Çünkü kayanın boyutu, mermer kesen makinelerle traşlanır gibi kesilip düzenlenemiyor. Ama o kayanın bulunduğu çevre, gökyüzü, kayanın oturduğu toprağın kalitesi her şey iyiyse bir de bu taraftan değerlendirmelisin.
    Ama uzun bir evlilik sürecindeki bunu at üzerinde bir seyahat gibi düşün, işte böyle bir yolculukta eşin dizginleri iyi kullanmayı bilirse sorun ortadan kalkar gibi geliyor bana. Yine de sen bilirsin.

    özet: ben bile okumadım lan ne özeti..
    ···
   tümünü göster