1. 26.
    0
    kıvrım; cahillerin söz sahibi olduğu düzende, içimizdeki gizli cahiller bağırıyor. sopaya sopa taşa taş, kana kan dişe diş, insanı insan yapan duygu, onlarınki intikam, zor dostum, düzgün bir adam olabilmek bu devirde, okuduğunu anlayabilmek, yozlaşmamak, soyutlanmak bazen, kendine dönmek, kökünü görmek, başkasını sevmek. herkesin bir dili var, incecik misinalar kadar saydam diller görüyorum etrafımda, konuşmalar, garip gurup eciş bücüş diyaloglar, bir şeylerden bahsederken mutlu olmalar, yapmadan usanmadan, oturduğu yerde. bu neyin özgüveni diye sordum kendi kendime, cevabını alamadım, yaralı bir kurbağa gibi, zıpladığını sanan ayaksız çekirgeleri avladılar. oysa bir gerçeklik vardı, gerçeklik fil gibi, basar geçer üzerlerine diye korktulari oysa fil ince hayvandır, dikkat eder bastığına, üzülür, ağlar. peki siz beyler, sorması ayıp son iki senedir toplam kaç saat güldünüz, umarsızca ve sürüngenler gibi, aslında yapayalnız, ya kaç saat ağladınız, ağlamak da değil, hüznü tattınız mı? elele tutuşan bulutların yaşadığı hüznü. iki kelime ile ifade edebiliyorum zütünüze koyim..
    ···
   tümünü göster