1. 151.
    0
    @137 dostum miras konusunda 2 tane sebeb vardır ;

    1. islâm'da miras, şahısların ihtiyaç ve mesuliyetine göre taksime tabi tutulmuştur. Anne, eş, kız çocuk veya kız kardeşin geçimi, kendisine ait olmayıp; oğul, koca, baba veya erkek kardeşin sorumluluğundadır. Kadın çoğunlukla kendisi dışında başkalarının geçimini sağlamakla da mükellef değildir.

    Erkek ise bütün durumlarda eşinin, kızının, annesinin veya kız kardeşinin geçimini sağlamakla mükelleftir.
    Erkek, ailesinin resmî hamişidir ve bütün maiyetinden sorumludur. Bu sebepledir ki, "Nimet, mesuliyete göredir." kaidesine uygun olarak, eşinin, kızlarının, annesinin ve gerektiğinde kız kardeşinin nafakasını sağlamakla mesul olan erkeğe, böyle bir sorumluluğu olmayan kadının payının iki misli pay verilmiştir.

    2. Kadın kendi mal varlığında istediği gibi tasarruf hakkına sahiptir. Kadın zengin olsa bile, ailenin harcamalarına katılma mecburiyeti yoktur. Bu açıdan değerlendirdiğimizde de, kadın ile erkeğe eşit pay verildiğinde, hisseleri aynı olduğu hâlde, erkek ailenin geçimini sağladığı, kadının ise böyle bir mesuliyeti olmadığı için denge erkek aleyhinde bozulmuş olacaktır ki, bu erkeğe haksızlık edilmesi demektir.

    kadına bir, erkeğe iki hisse verilmesinin erkeği kadından üstün tutmakla hiçbir ilişkisi yoktur. hatta islâm, Cahiliyetin kendilerine zulüm yaptığı ve haklarını çiğnediği küçük çocukların ve kadınların hukukunu, onlara da mirastan pay vererek koruma altına almıştır. Nitekim bu konuda ayette "Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabalarının bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar az olsun, çok olsun, farz kılınmıştır." denir.

    islamda kadının mirasta erkek gibi hak sahibi olduğu ortadadır. itirazlar ise niçin kadına erkeğin yarısı kadar hisse verildiği konusundadır. Öncelikle şu hususu belirteyim ki, islamda kadına, mirasta erkeğin payının yarısı kadar hisse verilmesi emredildiği şeklindeki genelleme, mevzuyla ilgili âyetlerin maksadı olarak bir bütün hâlinde değerlendirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu âyetler ön yargıdan uzak bir şekilde, dikkatlice incelendiğinde bu iddianın gerçekle bağdaşmadığı açıkça görülecektir.

    aynı içkinin haram olması muhabbet gibidir. içkinin haramlığı kuran'da 3 yerde ve ayrı suralerde geçmektedir. birinde "içkinin yararı olduğu gibi zararı da vardır" denilir. bunu okuyan bir insan "içki haramdır" ayetini okumadan direk "bakın işte haram değilmiş" diyebilmekte. bu tip konularda kuran'ı toplu incelemek gereklidir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster