0
Sizi gibeceğime Başlığı giberim amk
Albert Einstein’in (1879-1955) (K6, K50) hasta yatağında, ölmeden hemen önce söylediği ilginç sözleri burada sırası gelmişken belirtmemiz gerekir:
Einstein’in hemşiresi Tilda Cramer, Einstein’in, ölümünden kısa bir süre önce kendisine gelen bir ziyaretçi ile yüksek sesle tartıştığını ve bu ziyaretçi gittikten sonra fenalaşarak sayıklamaya başladığını rapor etmiştir. Cramer, tartışma sırasında, Einstein’in “Allain” ve ziyaretçinin de “Ayneşşeytan” diyerek birbirlerine bağırdıklarını belirtir. Odada bulunan diğer hemşire de, Einstein’in ibranice sayıkladığını, ya da dua ettiğini söylemiş, söylediklerinden ancak “Aloim, Durra, Gabbalah” sözcüklerini seçebilmiştir. Hemşire Cramer ise, Einstein’in, “Aloim” değil, “Allain” ve “Durra, Gabbalah” değil, “Drugapalm” diye sayıkladığını iddia eder. Einstein’in ölürken bazı anlamsız şeyler sayıkladığı, bugüne kadar onunla ilgili olarak yazılan bir çok kitapta da yer almıştır (K15).
Tüm tanıkların ifadeleri birleştirildiğinde, Einstein’in son sözleri şu şekilde ortaya çıkmaktadır: “Durra Gabbalah! Çok acil! Kahrolsun Aloim, Wanen. Biz Mahşer’in yedi suvarisiyiz. ikisi, Max, Freud, Velik, Messing ve ben Ayneşşeytan!”
Bu sözlerden, ibranice’de sadece “Durra”nın bir anlamı yoktur. “Gabalah”,Yahudiler’in dini kitaplarından birinin adıdır. Her iki sözcük birleşince, “Dhurakhapalam” ismi ortaya çıkıyor. Bu isim, Aiberg’in kitaplarında sözü edilmiş olan zaman yolculuğu aracının ismidir. “Aloim”den kasıt, Arapça ve ibranice’de aynı olan “lanetli” anlamındaki “Al-lain”dir. Bunu, biz haliyle “KMA” olarak anlıyoruz. “Wanen” ise, Alman efsanelerinde adı geçen, Dhurakhapalam benzeri “uçan gemi”dir. “Marx’dır. “Velik” ise, Velikovsky. “Messing” de, Stalin’in uzun yıllar danışmanlığını yapan ve savaş stratejilerini hazırlayan, yukarıda sözünü ettiğimiz ünlü telepat Wolf Messing’dir.
Einstein’in son sözleri olarak dudaklarından dökülen bu isimler, Kozyrev’in Batı’ya mesajında belirtilen isimlere aynen uymaktadır. Einstein, “yedi kişi” diyor. Bunlar: Marx, Freud, Velikovsky, Messing ve Einstein’dir. “ikisi” dediği diğer iki kişinin adlarını ise söylemiyor. Kozyrev’in saydığı isimler ise, yine Marx, Freud, Velikovsky, Messing, Einstein ve bunlara ilave olarak Aiberg'in kitaplarında Stalin’in ismi geçmektedir. Ancak Aiberg, kendisiyle yaptığımız görüşmede, bunun basım hatası olduğunu, orada bulunan ismin Stahl (Benjamin Disraeli Levi-Stahl) olması gerektiğini belirtti. Ayrıca yedinci kişinin de, Yahudilerin Filistin bölgesine toplanarak bir devlet kurmalarını ilk defa öneren ve Dünya Siyonist Örgütü'nü kuran, Theodor Herzl olduğunu söyledi.
Acaba, Einstein ve Kozyrev’in açıklamış oldukları bu kişiler, daha önce de değindiğimiz gibi, Dhurakhapalam benzeri bir zaman aracı ile, “tarihin akışını değiştirmek” üzere, gelecekten zamanımıza gelmiş olan görevliler midir?. Tabii bu çok çarpıcı bir iddiadır; ancak raslantılar ve bulgular biraraya getirildiğinde, en azından, üzerinde durmaya değer olduğu anlaşılacaktır.
Kozyrev’in Batı’ya mesajı ile Einstein’in son sözleri arasındaki benzerlik son derece ilginçtir. Üstelik, Einstein, son sözlerinde, “Ben Aynştayn” demiyor; “Ben Ayneşşeytan” diyor. Bunun ne anlama geldiği ise, Hızır Tezkiresi’nde çok açık bir şekilde yazılmıştır: Tezkire’nin “Vakıa” ile ilgili bölümünde, “Yedi Deccal’dan birinin Ayneşşeytan (Şeytanın Gözü)” olduğu bildirilmiştir. Bilindiği gibi, ingilizce’de de “eye”, “göz” demektir.
Bu arada, Einstein’ı ziyaret eden ve onunla tartışan kişinin adının ziyaretçi kayıtlarından saptandığını belirtelim. Bu ilginç ziyaretçinin adı, Aiberg’in notlarında “Hansel Heiberg Jr.” olarak geçmektedir. Yani Philadelphia Deneyi'ni yapan Carlos Miguel Allende veya Carl M. Allen
Tümünü Göster