1. 101.
    0
    @85 öncelikle cevapladığın için teşekkür ederim.
    ilk cümlenden anladığım kadarıyla sana kişisel olarak saldırdığımı çıkarmışsın. bu düşüncenin yanlış olduğunu belirtmek isterim. benim asla öyle bir amacım yok. sadece anlatmaya çalıştığım fikirleri, belki de benim anlatamamdan kaynaklanan nedenlerden, yanlış yorumladığını düşünüyorum.

    yazılarımda hiçbir yerden esinlenmediğim, sadece kendi kafamdaki fikirleri savunduğum için tabi ki kendi yargılarıma, yorumlarıma, kendim hakkındaki düşüncelere yer veriyorum. asla "en iyi biz biliriz." düşüncesi içinde değilim. öyle bir düşüncede olsam zaten fikirlerimi buraya yazıp tarışmaya açmam. "neden?" sorusu zaten felsefenin temelidir. herşeye "neden?" diyebilirsin. ama hiçbir zaman hava da kalmaz. elbet bir cevabı vardır. önemli olan cevabı aramaktır.
    hasta olan insanlara istediğin kadar normalsin de büyük çoğunluğu hiçbir zaman kendisini normal hissetmez. merdivenlerin yanındaki rampadan tekerlekli sandalyesiyle çıkan bir insan, merdivenlerden koşarak çıkan insanları gördükçe kendisini ekgib hiseder. Bu düşüncesini de dış dünyaya yansıtır. bu da toplumu etkiler. sakat insanların ne kadar normal olduklarını düşünseler de onlara acımaya başlarlar. bu da sakatların aslında normal olmadığının farkına vardırır insanları. sakat insanlar hiçbir zaman ekgiblikleriyle gurur duymaz. "dünyaya bir daha gelsem yine sakat olmak isterdim." diyebilecek bir sakat düşünebiliyor musun?. söylese bile o adamın pgibolojisinden şüphe edersin. bu konuda hem fikiriz sanırım. Zencilerden örnek vermişsin ama zenciler, zenci olmalarıyla gurur duyabilir. "dünyaya bir daha gelsem yine zenci olmak isterdim." diyebilir. bu yüzden zenci olmak bir çeşitliliktir. mavi gözlü olmak bir çeşitliliktir. sarışın olmak bir çeşitliliktir. çünkü bunlar bir ekgiblik değil farklılıktır. ama sakat olmak, hasta olmak bir ekgibliktir. her farklılığa, çeşitlilik olarak bakamazsın. böyle bir mantık olamaz. çeşitlilik olsun diye her kötü şeye sahip çıkamazsın.

    bugüne kadar olan adaptasyonda hiçbir sınıra ulaşılmaması, adaptasyonun bir sınırı olamayacağı anldıbına gelmez. ki yukarıda bahsettiğim gibi bir sakatın "dünyaya bir daha gelsem yine sakat olmak isterdim." diyemeyecek olması, pgibolojik adaptasyonun bir sınırıdır bence. fotosentez örneğinin konuyla alakasını kavrayamadım. sonuçta biz fotosentez yapan canlılarla bir mutualizm yaşam içindeyiz. onlar olmassa hayatımızı devam ettiremeyiz. ama sakat insanlarla böyle bir bağlantımız yok. hatta tam tersi bir durum söz konusu gibi.

    acıyı dindirmek konusuna karşı bir görüş içinde değilim. tabi ki insanların acıları dindirilmeli, hastalar katledilmemeli. bu düşünceyi savunmak pgibopatlıktan başka bir şey değildir. ama onların üremesi engellenirse sonra ki nesillerde yaşanacak acıların önüne geçilebilir. bu onlara yapılan bir kötülük değil, gelecek nesillere yapılacak bir iyiliktir. mutasyon sonucu yine sakat insanlar doğacaktır doğru. ama şuan yaşayan sakat ve hastalardan çok çok daha az olacaktır bu insanlar. eğer onların da üremesi engellenirse her nesil giderek sakat ve hasta sayısı azalacaktır. bir gün benim de bir mutasyon sonucu genetiğim bozulabilir ya da bozuktur belki de. böyle bir durumda sakat bir çocuğum olacağana, onu acılarla dolu bir hayata mahkum edeceğime, hiç çocuğumun olmamasını tercih ederim. eğer bu genetik bozukluk benim hayatta kalmamı da etkiliyorsa o zaman tabi ki tedavi olmak isterim. bu benim en doğal hakkım. hayatta kalmamın kimseye bir zararı yok sonuçta ama sakat bir çocuk dünyaya getirmemin önce kendi çocuğuma, sonra onun çocuklarına ve bu şekilde oluşacak bir topluma çok büyük zararları olur. bu ikisinin farkına varmak lazım önce.

    sanırım sen "hasta insanlar, sakat insanlar her zaman olsun. biz onlarla beraber yaşamayı öğrenelim." temalı bir fikri savunuyorsun. genel olarak yazdıklarından çıkarttığım bu.

    yin yargılarla dolu ve yine anlamak isteyene arkası gayet dolu cümlelerle cevap verdim. eğer ardı boş bir cümle farkedersen bu kadar uzun uzadıya yazmana gerek yok. sonun "neden?" yazarak gönderirsen, elimden geldiğince net açıklamaya çalışırım. az önce de yazdığım gibi amaç "neden?" sorusuyla tartışamayı bitirmek değil bu sorunun cevabını aramak olmalı. o zaman bişeyleri daha net öğrenebiliriz. ayrıca son cümlen ile ilk cümlen arasındaki tutarsızlığa da dikkat çekmek isterim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster