hikaye anlatıyorum vol1

1967 eylül ayı kayseride hava buz. Ayazdan burnumuz patlıcana dönüyor o derece.Olayın baş kahramanı hami arkadaşım saf biraz dengesiz ama çok temiz çocuktur. Kayseride bir pastırmacıda eşşek kesme işlemleriyle meşguldu o aralar.
Kayseride canımız sıkılmış boş boş geziyorduk. Yaklaşan derbinin heyacanı bizi de sarmıştı. Kayseri panayır yeri gibiydi. Dünyanın her yerinden her milletten insan bu mehteşem derbiyi izlemek şahit olmak için can atıyordu adeta. Meydanlarda canlı bağlantılar taraftar sloganları yer gök inliyor.Zaman tükeniyor akabinde biletler de tükeniyordu.Neyseki bilet işini hami halletmiş abi ben okeyim maça beraber gideriz demiş aklımı çelmişti. Hoş haminin biletiyle de maça gidilmezdi ama neyse dalgınlığımıza geldi tamam dedik.17 eylül sabahı hamiyle buluşup muhteşem derbiye Kayserispor-Sivasspor mücadelesini izlemek için yola koyulmuştuk. Onbeş dakika içinde stadın önüne gelmiştik. Stadın önü mahşer meydanı gibiydi adete.
Bizde yerlerimizi almak üzere stada giriş yaptık. Bizim hami yanlışlıkla sivasspor tribünlerinden bilet almış. Neye uğradığımızı şaşırmıştık adete. Bu saatten sonra dönüş olamayacağı için bizde kaderimize razı geldik. Maç başlamadan önce iyice tambihledim hami bak hami bizimkiler gol atarsa sevinme heyecanlanma falso verme yoksa ikimizide kevgire çeviriler okey mi dedim okey dedi. Hakemin düdüğüyle muhteşem derbi başlamış sloganlar atılıyordu. Sivasspor atak üstüne atak yapıyor bizimkiler zor direniyordu. Her şey 20. dakika da patlak verdi. Keyseri spor köşe vuruşu kullanmış topa yükselen Hakan dilek muhteşem bir kafa vuruşuyla topu ağlara göndermişti. O anda sivasspor tribünlerinde ses soluk kesilmiş haminin sevinç çığlıkları yankılanıyodu.

Devdıbını vikipediden bakalım: http://tr.wikipedia.org/w...seri_stadyum_facias%C4%B1