1. 951.
    +3
    'Ölümle biten yaşam saçmadır' demiş Albert Camus. Hepimiz ölmek için yaşıyoruz beyler.Her gün çürümenin kitabını yazıyoruz. doğum günü adı altında ölüme bir adım daha yaklaşan insanların sözde en özel anlarını kutluyoruz. kutlamakla kalmıyor hediye alıp mutlu etmeye çalışıyoruz. günümüz toplumunda bu durum oldukça normal. hatta doğum günü kutlamamak, hediye almamak,bol fotoğraflı facebook albümü oluşturmamak abesle iştigal ediyor.

    içinde bulunduğumuz yapıdan bağımsız düşünemiyoruz beyler. algılar ve gerçekler birbirine karışıyor. günümüz dünyası artık reel gerçeklerin değil, algıların dünyası. algı dediğimiz kavramda manipülasyona açıktır. yön vermesi oldukça kolaydır.

    modern hapishanenin doğuşunu bilir misiniz beyler ? bilmeyenler için ben anlatayım.'çitleme' adı verilen bir olay vardır ingiltere'de.17.yy'da piyasa ekonomisinin gelişmesiyle beraber toprak ağalarının gücü artmaya başlamış ve gözlerini köylülerin topraklarına dikmiştir bu abiler. odtü'ye yapılan sabah baskını gibi bir sabah köylülerin toprakları çitleyerek kendi topraklarına katıp, köylüleri yersiz yurtsuz bırakmışlardır. toprağını, evini kaybeden köylüler zaman içinde hırsızlık yapmaya başlamış ve 'toplum düzenini' bozmaya başlamışlardır. bunun üzerine toprakları 'çitleyen' abilerin aklına über bir fikir gelmiş ve günümüzde de kullanılan modern hapishanenin temelleri atılmıştır. meşrulaştırma gerekçesi ise 'toplum düzenini bozma' ve hırsızlıktır.ama anlattığım gibi işin altına yatan gerçek yani alt metin bambaşkadır.

    işin özeti hepimiz en az iki yüzlüyüz beyler. bana istediğiniz kadar sayın, sövün ya da küfür edin.ama şunu da bilin ki o cümleler ve kelimeler sizin kelimeleriniz değil. çevrenizi saran ve bilinç altınıza işleyen sosyal yapının iz düşümleri.

    bunları size niye mi anlattım? bana hak verin yada küfür etmeyin diye değil. biraz da olsa çevrenizi, yerleşen ahlak ve etik anlayışını, bununla beraber içinde bulunduğumuz sosyal yapıyı az biraz sorgulayın.
    ···
   tümünü göster