1. 126.
    +4
    üniversitenin ilk zamanları. herkes yeni yeni arkadaşlıklar kurmuş, kız düşürenler bile var. tabi ben her zamanki gibi silik silik ortalıkta dolanıyorum. değil üniversitede, bulunduğum şehirfe bile doğru dürüst arkadaşım yok. belki sosyalleşirim ümidiyle kantine gittim. boş masa yok tabi. şöyle masaları gözden geçirip benim gibi silik biri var mı diye bakındım. ve gözüme kestirdiğim bir kızın yanına yanaşıp "oturabilir miyim?" diye sordum. güler yüzle "tabii ki." cevabını verince karşısına oturdum. tanıştık. o da benim gibi yeni olduğunu söyledi. bölümünü söyledi ve birden seninki ne diye sordu. bir an öyle heuecanlandımki okuduğum bölümü unuttum. utanmasam öğrenci kimliğimi çıkarıp bakacaktım. karşımdaki gözlerini bana dikmiş cevap vermemi bekliyordu. durumu atlatmak için "ben de aynı bölümdeyim." dedim. tabi ne dediğimin zerre farkında değilim. "şimdiye kadar hiç görmedim seni." dedi. ben de "yeni geldim ya. doğru durüst derslere giremedim." dedim. sonra saate baktı ve "on beş dakika sonra ders başlayacak istersen sınıfa geçelim." dedi. ben de dersi sordum. dersi söyleyince. "benim önemli bir işim var ya. derse girmiycem. sana iyi dersler." diyerek masadan gibtir olup gittim. ve o kızdan köşe bucak kaçmaya başladım. tam bir hafta sonra fakülteye girerken o da çıkıyordu. kapıda karşılaştık. ben büyük bir sevgi, şevkat, üzüntü, pişmanlık dolu bakışlarla gözlerinin içine bakarken, o ise "amk salağı" der gibi bir bakış atarak yanımdan geçti gitti.
    ···
   tümünü göster