1. 1.
    0
    şakirtler ve liderlerinin sonu böyle olacak amk.

    13.3- 1909 Kanun-ı Esasi Değişiklikleri

    Yeterli bulmadıkları Kanun-ı Esasi’de tadilat yapmak isteyen ittihadçılar 31 Mart
    Olayı’ndan sonra harekete geçtiler. Yapılan değişikliklerle, kanun teklif etmek için
    Padişahın iznini alma ve Şura-ı Devlette müzakere usûlü şartı kaldırıldı. Padişahın
    kanunları mutlak veto yetkisi “geciktirici ve zorlaştırıcı veto yetkisi”ne dönüştürüldü.
    Böylece padişahın mutlak egemenliği sarsıldı. Padişahın, “Kanun-ı Esasî hükümlerine
    riayet, vatan ve millete sadakat edeceğine yemin” edeceği öngörülmekteydi. Padişah artık
    yetkilerini ancak sadrazam ve ilgili vekilin imzası ile kullanabilecekti. Padişahın
    milletlerarası antlaşma “akdetme” yetkisi Meclis-i Umumî’nin tasdiki şartına bağlandı.
    Heyet-i Vükelâ’nın kuruluş tarzı tamamen değiştirildi. Buna göre sadrazam, padişah
    tarafından atanacak, diğer vekiller ise sadrazam tarafından seçilecekti. Heyet-i Vükelânın
    padişaha karşı değil, Meclis-i Mebusan’a karşı sorumlu olduğu esası kabul edildi.
    Böylece padişahın yetkileri sınırlandırıldı. Padişahın meclisi fesih hakkı
    sınırlandırılarak bu yetki Ayan Meclisi’nin onayına ve üç ay içinde yeni seçim yapılması
    şartına bağlandı. Meclis-i Mebusan’ın yetkileri arttırıldı. Bunlara ilaveten kanun dışı
    tutuklama yasağı getirildi. Sansür yasaklandı. Padişahın sürgün yetkisi kaldırıldı.
    Haberleşme gizliliği sağlandı. Toplanma ve dernek kurma hakkı getirildi. Bu
    düzenlemelerle ülkedeki en yetkili kurum, halkın seçtiği meclis haline gelmiş, fiilen
    saltanat sona ermiş, sadece devlet başkanlığı ve hilafet Osmanlı ailesine kalmıştır.
    ···
   tümünü göster