1. 76.
    0
    14 haziran 2040

    saat 3:40

    "bedenimde ne kadar yara varsa algılamaya çalışıyordum birbiri ardına patlayan silahlar barut kokuları aydınlanmalar her geçen saniye azalıyordu.bu direnişimizin adım adım bitmesinin göstergesiydi. vucudumda sırtımda2 bacaklarımda toplamda 4 tane şarapnel parçası vardı ama şu an için en az endişelendiğim olay oydu. bu planı neyin bozmuş bizi kimin ele vermiş olduğunu düşünürken bir yandanda nefesimi ayarlamaya çalışıp güç almaya uğraşıyordum. sakinleşmek için içimden 10 a kadar saydım ve sonra topallayan bacağımla birlikte var gücümle en yakın gördüğüm binalara doğru koşmaya başladım. nerden bakılsa 200 metre kadar vardı. normal bir asker için sorun olmasada topallayan vucudunda şarapneller olan bir asker için en az 10 dakika demekti. gecennin karanlığından olacak ben kaçarken benimle ilgilenmek yerime hala kendini korumaya çalışan silah arkadaşlarımın üstüne boşaltıyorlardı mermileri bombaları. içimde bir sızı hissettim ve daha saatler önce beraber olduğum bir amaç için bir araya geldiğimiz askerlerin katledişini düşündüm ve bu lanet savaştan bir kez daha nefret ettim. binaların çarpık ışıkları yavaş yavaş yaklaşıyordu. topallayarak ilerlerken tek el bir silan sesi duuydum ve sırtımdan ileri doğru bir irkilme yaşadım. arkamda birisi beni sırtımdan vurmuş ama çelik yeleğim beni korumuştu.. şimdilik.

    hızlı karşılık vermeliydim yoksa 2.ciyi kafama yemem içten bile değildi. hemen yere attım kendimi vurulmuş gibi yaptım. bi yandanda ne yönden geldiğini saptamaya çalışıyordum. silahımı hazırlaldım elimi tetiğe koydum ve tek hamlede arkamı döndüm ilk defa gece görüşü olduğu için şanslı saydım kendimi ve bana doğru yavaş yavaş gelen askeri gördüm. nişan aldım ve tetiğe bastım.son gördüğüm şey parçalanan bir kafatası ve saçılan kan parçalarıydı... "
    ···
   tümünü göster