1. 1.
    +7
    http://i.imgur.com/n2K06wE.jpg

    Tayyip Erdoğan ekibi ile beraber açıklama yapıyor burada. Konusu ise kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalamayacağı. "Valiliklere yetki vereceğiz, kalamayacaklar." diyor. Fotoğrafa tekrar bakın, kaç tane kadın var? Açıklamayı yapan, kararı alanlar arasında hiç yok. Ön saflarda hiç yok. Arkalarda bir tane var.

    Ve zannediyorum o kadın bir soru soruyor, şaşkınlıktan sormaya çalışıyor hatta, izleyin; http://www.youtube.com/watch?v=z68UIyy_6ac

    1.08'den itibaren daha dikkatli izlemek lazım. O kadının şaşkınlığı, "Kişilerin özel evleri?" dedikten sonra gelen "Evet." cevabı. Çok ilginç yahu. "Evet, ne olmuş?" Akıl alır gibi değil.

    Daha önce de yazmıştım, Akp'ye oy veren kadını aklım almıyor demiştim. Bu yüzden aklım almıyor işte, şu yukarıda olan sahne yüzünden. Bir kadın bunu nasıl kabul edebilir almıyor aklım. Kadınları da ilgilendiren bir karar açıklanıyor. Karar bile değil, hadsizlik, densizlik konuşuluyor. Ve kadınları "bile" değil aslında, sadece kadınları ilgilendiriyor.

    O evlerde bir erkek "yakalansa" ne olabilir ki?
    Valiliklere yetki verilecekmiş. Ne olabilir? Ailelere haber verilebilir mesela. Tüm ihtimaller kadının mağdur olacağı şeyler. Ve 1 tane bile kadın yok bu kararı açıklayanlar arasında. 1 tane insan bile yok.

    Ben hayatımın bir döneminde çok kızıyordum kadınlara. Böyle kızları falan anlayamadığım zamanlar, "Kadınlar ne ister?" geyiklerine hak verdiğim zamanlar, sahiden kızıyordum kadınlara. O garip hallerine, anlaşılmaz durumlarına, tavırlarına .. kızıyordum. Sonra sonra empati yapmayı öğrendim sanırım, artık anlamak daha kolay kadınları, kızmak daha zor.

    Hani "Kezban" falan diyoruz ya bazılarına.
    Üniversite yıllarımda, bizi evlerine davet etmedikleri zaman ya da evlerine bırakırken arabayı evin sokağına sokmadıkları zaman kızardık kızlara, "Ya bırak şu Kezbanları." diyorduk mesela erkek erkeğe kalınca.

    E haklılarmış işte hoca.
    Yani kadın olmayı anlayabilmek çok mümkün değil elbet ama biraz empati yapabiliriz, özellikle Türkiye'deki kadınlar için.

    Saat 22:00'den sonra alkol satış yasağı geldi, kıyamet koptu, haftalarca konuştuk, hala konuşuyoruz. Halbuki bu ülkedeki kadınların %85'inin 22:00'den önce de alkol alma özgürlüğü yok. Ana haber bültenlerinin yaptığı yanlışı biz de yapıyoruz bazen, herkes istanbul'da ya da izmir'de yaşıyormuş gibi düşünüyoruz.

    Halbuki Konya'da, Çankırı'da, Kayseri'de, Gümüşhane'de yaşayan kadınların alkol alma özgürlükleri hiç olmadı, bir büfeye gidip 2 tane bira alamadılar hiç bir zaman rahat rahat. Gece evine gidemeyen insanlardan bahsediyoruz yahu. Alkol almayı geç, sokağa çıkma özgürlükleri yok.

    Evine dönerken, bindiği taksinin plakasını arkadaşlarına sms gönderiyor kadınlar, arka koltukta otururken telefonunu sessize alıp, kulağına zütürüp babası ile - abisi ile konuşuyormuş gibi yapıyorlar, "Aaa, orada mı bekliyorsun, tamam gelmek üzereyim." falan diyorlar kendi kendilerine. Bir erkeğin şu halde kendisini hayal etmesi çok zor sanırım, kaç tane taksinin plakasını aldın müdür? Hangimiz aldık?

    Şimdi üniversite öğrencisi erkekler kızlara öfkelenecek yine. Onu evlerine davet etmeyen, evine gelmeyen kızlara "Kezban" diyecek. Bu durumun sorumlusu kadınlar falan değil ama, baksana şu hale, kadınlar adına karar alan insanlara bir baksana yahu.

    Aslında Akp'yi, onun zihniyetini, Tayyip'i eleştiren bir yazı yazma niyeti ile başlamıştım bu yazıya fakat kadınların hissettikleri hakkında ufak bir empati yapınca yazının gidişi değişi, garip oldu biraz, neyse.

    Bir erkek olarak bir daha "şanssızlık"tan bahsetmeyeceğim kendi adıma.

    ---

    alıntıdır. ait olduğu yer https://www.facebook.com/...64&id=203817176393374

    ---

    bugun okudugum haber
    http://www.haberkita.com/...meydan-dayagi_143949.html
    ···
   tümünü göster