1. 126.
    0
    hızımı yavaşlattım sesini duyacak kadar, söylediklerini de anladım. ama yetmiyordu işte be. yetmiyordu. onunla şu ıssız yolda biraz olsun konuşmak istiyordum. kahverengi gözlerine baka kalmak, göz kapakllarının hareketleriyle geçen zamanı uzattıkça uzatmak istiyordum. ben aslında onu istiyordum sadece onu. saçlarını mesela. okşandıkça hatırlanmak için konmuşlar oraya. bir bardak dolusu kahvemi içerken, penceremden yağmuru seyrederkenki halimi hatırlatıyorlardı bana. insanların telaşlarını, rahatlık içinde seyrediyordum ya hani. işte, tam da oydu saç tellerinin birbirine çarpıp hareket etmesinden doğan kargaşa. telaşlıydılar. benim gözlerime rağmen.
    ···
   tümünü göster